Adet gecikmesi yaşayan birçok kadın, regl kanamasını başlatmak için “adet söktürücü” olarak bilinen yöntemlere başvurur. Peki, adet söktürücü nedir ve ne işe yarar? Hangi durumlarda kullanılır ve gerçekten güvenli midir?
Adet Söktürücü Nedir?
Adet söktürücü, çeşitli yollarla geciken veya duraklayan adet kanamasını (regl) başlatmaya yardımcı olan yöntemlerin genel adıdır. Bu terim hem tıbbi ilaçları hem de bitkisel ya da doğal uygulamaları kapsar. Adet söktürücü ilaçlar genellikle hormon içerikli olup rahim iç tabakasını etkilemek suretiyle kanamayı tetikler. Bitkisel adet söktürücüler ise belirli bitkiler, çaylar veya doğal yöntemlerle vücudu uyararak regl döneminin başlamasına katkı sağlayabilir. Kısaca, adet söktürücü, vücudun menstrual döngüsünü yeniden harekete geçirmek için kullanılan destekleyici bir araçtır.
Adet söktürücüler tek bir spesifik ilaç veya bitki değildir; farklı durumlar için farklı adet söktürücü yaklaşımlar bulunmaktadır. Önemli olan, bu yöntemlerin doktor önerisiyle ve doğru şekilde uygulanmasıdır. Özellikle tıbbi adet söktürücü ilaçlar, kadın doğum uzmanlarının kontrolünde reçete edilir ve kullanılır. Bitkisel yöntemler de her ne kadar doğal olsa da, etkileri kişiden kişiye değişebildiği için dikkatli kullanılmalıdır.
adet geciktirici hap hakkında bilgi al.
ertesi gün hapı hakkında bilgi al.
Adet Söktürücü Ne İşe Yarar?
Adet söktürücülerinin temel işlevi, beklenen dönemde gerçekleşmeyen adet kanamasını uyarmaktır. Normal şartlarda her ay rahim iç duvarı (endometrium) hormonların etkisiyle kalınlaşır ve eğer gebelik oluşmazsa progesteron hormonunun düşmesiyle birlikte bu tabaka adet kanaması olarak vücuttan atılır. Ancak bazı durumlarda hormonal dengesizlikler veya diğer etkenler nedeniyle bu doğal döngü aksayabilir. Adet söktürücü ilaçlar işte bu noktada devreye girerek hormon dengelerini düzenler ve rahim iç tabakasının dökülmesini sağlayarak adet görmeyi başlatır.
Adet söktürücü kullanımı sayesinde adet döngüsü tekrar düzene sokulabilir. Örneğin birkaç ay boyunca adet görülmemesi (tıp dilinde amenore olarak bilinir) durumunda, doğru tedaviyle rahmin temizlenmesi ve düzenli döngünün geri kazandırılması hedeflenir. Bu, uzun süre adet görmemekten kaynaklanabilecek rahim içi dokusunun aşırı kalınlaşması (endometrial hiperplazi) riskini de azaltır. Ayrıca adet gecikmesi yaşayan kişilerde şişkinlik, gerginlik, göğüs hassasiyeti gibi belirtiler ortaya çıkabilir; adet söktürücü ile kanamanın başlaması bu rahatsız edici belirtilerin giderilmesine yardımcı olur.
Bazı durumlarda planlama amaçlı da adet söktürücülerden yararlanılabilir. Örneğin özel bir etkinlik, tatil veya sınav dönemi öncesinde adet görmek isteyen kişiler doktor kontrolünde adet söktürücü ilaç kullanarak regl dönemini öne çekmeye çalışabilirler. Ancak bu tür kullanımın mutlaka hekim tavsiyesiyle yapılması gerekir. Adet söktürücüler ne işe yarar sorusunun yanıtı özetle: adet kanamasını tetikleyerek hem vücudun döngüsünü normal seyrine döndürmeye yarar, hem de adet gecikmesinin fiziksel ve psikolojik etkilerini hafifletir.
Adet Söktürücü Kullanımı Hangi Durumlarda Tercih Edilir?
Adet söktürücü ilaç veya yöntemlerin kullanımı, genellikle altta yatan sebebe bağlı olarak doktor tarafından önerilir. Hangi durumlarda adet söktürücü tercih edilir? İşte yaygın bazı senaryolar:
- Adet Gecikmesi/Amenore: Kişi daha önce düzenli adet gördüğü halde, hamile olmadığı halde 3 ay veya daha uzun süredir adet görmüyorsa (sekonder amenore), rahim iç tabakasının atılması için adet söktürücü ilaçlar kullanılabilir. Bu durum hormonal dengesizliklerden, polikistik over sendromu (PCOS), hızlı kilo değişimleri, yoğun stres veya aşırı egzersiz gibi sebeplerden kaynaklanabilir. Adet söktürücü tedaviyle vücuda hormon desteği verilerek döngünün yeniden başlaması sağlanır.
- Düzensiz Adet Döngüleri: Bazı kadınlar sık sık düzensiz aralıklarla adet görür. Eğer adet dönemleri birkaç ayda bir oluyorsa veya sürekli gecikmeler yaşanıyorsa, döngüyü düzene sokmak amacıyla adet söktürücü ilaçlar doktor tarafından reçete edilebilir. Özellikle polikistik over sendromu gibi durumlarda belirli aralıklarla progesteron içeren haplar verilerek rahmin belirli periyotlarla temizlenmesi istenir.
- Hormonal Dengesizlikler: Tiroid bezi sorunları, yüksek prolaktin hormonu seviyeleri veya menopoza yakın dönem gibi hormonal değişiklikler adet kanamalarının kesilmesine yol açabilir. Altta yatan soruna yönelik tedaviler sürerken, geçici olarak adet söktürücü kullanılarak rahim içinin uzun süre kanamasız kalmasının önüne geçilebilir.
- Özel Durumlar ve Planlamalar: Önemli bir tatil, müsabaka, sınav veya düğün gibi durumlarda adet dönemini geride bırakmak isteyen kişiler, doktor kontrolünde adet söktürücü ilaçlardan faydalanabilir. Örneğin, adet tarihi gecikmiş ve bir etkinlikle çakışacaksa, hekim uygun görürse ilacı vererek kanamayı öne çekebilir. Benzer şekilde, doğum kontrol hapı kullanımına ara verildiğinde oluşan hormon çekilme kanaması da adet söktürücü etkiyi taklit ederek özel gün planlamalarında kullanılabilir.
- Sağlık Sorunları Sonrası: Kürtaj veya düşük sonrası adet görülmemesi, yumurtalık kisti tedavileri, uzun süreli emzirme dönemi sonrası adetlerin başlamaması gibi durumlarda da hekim, vücudun yeniden adet döngüsüne girmesi için adet söktürücü ilaçlar reçete edebilir.
Özetle, adet söktürücü kullanımı adet gecikmesinin nedenine bağlı olarak tercih edilir. Her adet gecikmesi durumunda hemen ilaç kullanmak doğru değildir. Öncelikle gebelik ihtimalinin ekarte edilmesi ve gecikmenin altında yatan sebebin araştırılması gerekir. Eğer doktor uygun görürse, uygun zamanda ve dozda adet söktürücü tedaviyle sorun giderilmeye çalışılır. Kendi kendine eczaneden adet söktürücü alıp kullanmak tehlikeli olabileceğinden, bu ilaçların kullanımı mutlaka uzman önerisiyle olmalıdır.
Bitkisel Adet Söktürücü Yöntemler
Tıbbi ilaçların yanı sıra, halk arasında adet söktürücü etkisi olduğuna inanılan birçok bitkisel ve doğal yöntem de bulunmaktadır. Özellikle adet gecikmesinin hafif olduğu veya strese bağlı yaşandığı durumlarda, bazı bitki çayları ve doğal besinler adetin başlamasına yardımcı olarak tercih edilebilir. Bitkisel adet söktürücü yöntemler genellikle rahim kaslarını uyarmak, kan dolaşımını artırmak veya hormonları dengelemek suretiyle etki gösterir. Ancak unutmayın: Doğal yöntemler her zaman %100 garantili değildir ve aşırıya kaçmadan kullanılmaları önemlidir.
En sık kullanılan bitkisel adet söktürücü yöntemlerden bazıları şunlardır:
- Maydanoz: Maydanoz yaprakları ve sapı, içerdiği apiol ve miristicin gibi bileşenler sayesinde rahim kasılmalarını artırabilir. Geleneksel olarak adet söktürücü olarak bilinir. 2 bardak suya bir tutam maydanoz koyup demleyerek günde 1-2 fincan maydanoz çayı içmek, kan akışını hızlandırarak adetin başlamasına destek olabilir.
- Zencefil: Zencefil kökü, vücutta ısı arttırıcı ve uterus (rahim) kasılmalarını tetikleyici etkisiyle anılır. Taze dilimlenmiş zencefili kaynar suya ekleyip 5-10 dakika demleyerek hazırlanan zencefil çayı, geciken adet kanamasını uyarmak için yaygın bir yöntemdir. Aynı zamanda zencefil, adet sancılarını azaltmaya da yardımcı olabilir.
- Papatya: Papatya çayı rahatlatıcı ve stres azaltıcı etkisiyle bilinir. Stres kaynaklı adet gecikmelerinde papatya çayı içmek vücudu sakinleştirerek hormon dengesine dolaylı katkı sağlayabilir. Günde 2 fincan kadar papatya çayı tüketimi, rahim kaslarını gevşetip kanamayı teşvik edebilen doğal yöntemlerdendir.
- Tarçın: Tarçın, kan dolaşımını hızlandıran ve vücut ısısını artırabilen bir baharattır. Toz tarçını sıcak suya karıştırıp içmek veya çubuk tarçın ile çay demlemek, bazı kadınlar tarafından adet söktürücü olarak uygulanır. Tarçın ayrıca insülin direncini düzenlemeye yardımcı olabildiği için özellikle PCOS’lu (polikistik over sendromlu) kadınlarda adet düzenine olumlu etkisi olabilir.
- Rezene: Rezene tohumu ve rezene çayı da halk arasında adet getirmeye yardımcı bitkiler arasında sayılır. Sakinleştirici etkisiyle bilinen rezene, karın kramplarını azaltırken rahim kaslarını uyararak geciken adet kanamasını başlatmaya katkı sunabilir.
- Civanperçemi: Civanperçemi bitkisi (yapay not: Achillea millefolium), ülkemizde adet düzenleyici etkisi ile tanınır. Çayı yapılarak tüketildiğinde rahim kaslarının gevşemesine ve kanamanın başlamasına yardımcı olabilir.
- Dereotu: Taze dereotu yemek veya dereotu çayı hazırlamak da adet söktürücü olarak bilinen yöntemlerdendir. Dereotu, rahim kaslarını gevşetip adet döneminin daha rahat ve zamanında geçmesine destek olabilir.
- Adaçayı ve Kekik: Adaçayı hormonları dengeleyici etkisiyle adet döngüsünü düzene sokmaya yardımcı bir bitkidir. Kekik çayı ise kan dolaşımını artırarak rahim kaslarını harekete geçirebilir. Bu bitki çayları geçmişten beri adet gecikmesinde başvurulan doğal çarelerdir.
- Soğan kürü: Soğan, içerdiği kükürtlü bileşikler sayesinde kadın üreme sağlığında geleneksel bir yere sahiptir. 1 adet kuru soğanı kaynatıp suyunu içmek şeklinde uygulanan soğan kürü, adet söktürücü olarak bazı kaynaklarda önerilir. Bu yöntemin rahim içini temizleyerek kist ve miyom gibi oluşumlara da iyi geldiği halk arasında yaygın bir inanıştır. Ancak bu gibi güçlü bitkisel kürleri uygulamadan önce doktora danışmakta fayda vardır.
- Vitamin C İçeren Besinler: Yüksek doz C vitamini alımının östrojen hormonu seviyelerini etkileyerek adet kanamasını tetikleyebileceği yönünde görüşler bulunmaktadır. Portakal, greyfurt gibi turunçgiller, kivi, ananas, çilek, brokoli ve kırmızı biber gibi C vitamininden zengin gıdaların tüketilmesi adet döneminin başlamasına yardımcı olabilir. Elbette, aşırı C vitamini alımının mide rahatsızlığı yapabileceği unutulmamalıdır.
Bitkisel adet söktürücü yöntemleri denerken dikkatli olunması gerekir. Her bitki her bünyede aynı etkiyi göstermeyebilir ve yüksek miktarlarda tüketilen bazı bitkiler (örneğin aşırı maydanoz veya dereotu suyu tüketimi) toksik etkilere neden olabilir. Ayrıca, eğer gebelik şüphesi varsa bitkisel dahi olsa adet söktürücü yöntemlere başvurmadan önce mutlaka gebelik testi yapmalı veya bir doktora danışmalısınız. Bunun yanında doğal yöntemleri desteklemek için stresten uzak durmak, hafif egzersizler yapmak da faydalı olabilir. Ilık bir duş almak veya alt karın bölgesine sıcak su torbası uygulamak, bölgede kan akışını artırarak rahim kaslarını rahatlatır ve dolaylı olarak adetin sökülmesine yardımcı olabilir. Sonuç olarak, bitkisel yöntemler küçük gecikmelerde tercih edilebilir ama uzun süreli adet görememe durumlarında tıbbi yardım almak esastır.
En Çok Kullanılan Adet Söktürücü İlaçlar
Adet söktürücü amaçla kullanılan ilaçlar, genellikle hormonal içerikli olup doktor reçetesiyle alınması gereken ilaçlardır. Bu ilaçlar, vücuttaki kadınlık hormonlarına benzer şekilde etki göstererek rahim iç tabakasını hazırlar ve ilaç bırakıldığında oluşan hormon düşüşüyle (progesteron çekilmesi etkisi) adet kanamasını başlatır. En yaygın adet söktürücü ilaçlar progesteron hormonu içeren haplardır. Aşağıda en çok kullanılan adet söktürücü ilaçlardan bazıları listelenmiştir:
- Medroksiprogesteron Asetat (Provera, Tarlusal): Progesteron hormonunun sentetik bir türevi olan bu ilaç, adet düzensizliği ve gecikmelerinde sıkça kullanılır. Genellikle 5-10 gün süreyle kullanıldıktan sonra ilacın kesilmesiyle birlikte 3-7 gün içinde adet kanaması başlar. Medroksiprogesteron, rahim içi dokuyu progesteronla etki altına alıp ilacı bırakınca bu dokunun dökülmesini sağlar.
- Noretisteron (Primolut-N, Orgametril): Bu da sentetik bir progesteron türevi olup hem adet geciktirme hem de geciken adeti getirme amacıyla kullanılabilir. Doktorun önerdiği süre boyunca alındıktan sonra kesilir ve birkaç gün içinde çekilme kanaması (adet) gerçekleşir. Noretisteron özellikle tatil veya özel durumlarda adeti ertelemek isteyenlere de reçete edilen bir moleküldür, ancak adet söktürücü olarak da benzer mekanizmayla çalışır.
- Dydrogesteron (Duphaston): Doğal progesterona benzer şekilde etkisi olan bu ilaç da adet düzensizliklerinde kullanılır. Özellikle adet olmama veya luteal faz yetmezliği gibi durumlarda rahim iç tabakasını kalınlaştırıp hazırlar. İlaç bırakıldığında progesteron seviyesi düşünce kanama başlar. Dydrogesteron içeren haplar, gebe kalmak isteyen ancak adet düzensizliği yaşayan kadınlarda da bazen destek amaçlı kullanılmaktadır (ancak bu kullanım doktor takibinde olmalıdır).
- Progesteron İğnesi: Ağızdan hap almakta zorlananlar veya hızlı etki istenen bazı durumlarda, enjeksiyon yoluyla progesteron hormonu uygulanabilir. Adet söktürücü iğne olarak bilinen bu yöntemde, kas içine yapılan progesteron enjeksiyonu ile benzer şekilde rahim içi hazırlanır ve enjeksiyondan birkaç gün sonra adet kanaması meydana gelir. Bunun da mutlaka sağlık kuruluşunda ve doktor gözetiminde yapılması gerekir.
- Kombine Doğum Kontrol Hapları: Doğrudan “adet söktürmek” için acil bir çözüm olmasa da, uzun vadede adet düzensizliklerini gidermek için düşük doz östrojen ve progesteron içeren doğum kontrol hapları kullanılabilir. Bu haplar düzenli alındığında adet döngüsünü düzene sokar ve ilaca planlı aralar verildiğinde çekilme kanamaları oluşturur. Eğer sürekli gecikmeler veya düzensizlikler yaşıyorsanız, doktor birkaç aylık doğum kontrol hapı tedavisi önerebilir. Bu, adet söktürücüden ziyade adet düzenleyici bir tedavi olarak düşünülebilir.
Önemli not: Adet söktürücü ilaçlar kesinlikle doktor önerisi olmadan kullanılmamalıdır. “Reçetesiz satılan adet söktürücü” arayışına giren bazı kişiler olsa da, hormonal ilaçların kontrolsüz kullanımı ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Doktor, hastanın sağlık geçmişini, mevcut durumunu ve gecikmenin olası nedenini değerlendirerek en uygun ilacı ve dozunu belirler. Özellikle her ilaç her durum için uygun olmayabilir; örneğin bazı progesteron hapları polikistik over sendromunda tercih edilirken, başka bir durumda farklı bir hormon tedavisi gerekebilir. Bu nedenle, en çok kullanılan adet söktürücü ilaçların varlığı sizi yanıltmamalı; sizin için en uygun ve güvenli seçeneğe doktorunuz karar verecektir.
Adet Söktürücü İlaçların Olası Yan Etkileri
Hormon içerikli adet söktürücü ilaçlar genellikle kısa süreli kullanımda iyi tolere edilir, ancak her ilaçta olduğu gibi bazı yan etkiler ortaya çıkabilir. Yan etkiler kişiden kişiye değişebilir; çoğu hafif ve geçicidir, ilacın bırakılasıyla düzelir. İşte adet söktürücü ilaçların yaygın ve olası yan etkilerinden bazıları:
- Adet Düzeninde Değişiklik: İlacı kullandığınız ay beklediğinizden erken veya geç kanama olabilir. Adet söktürücü kullanımı sırasında veya hemen sonrasında lekelenme tarzı ara kanamalar görülebilir. Ayrıca bir sonraki adet döneminizin tarihi, ilacın kullanımına bağlı olarak birkaç gün kayabilir.
- Vajinal Kanama ve Akıntı: İlaç kullanımını takiben adet kanaması genellikle normal regl miktarında gelir. Bazı kadınlarda ise daha hafif veya daha yoğun kanama görülebilir. Nadiren, düzensiz şekilde birkaç gün arayla kanamalar olabilir. Ayrıca meme başı akıntısı (galaktore benzeri hafif süt salgısı) bazı progesteron türevlerinde görülebilen bir yan etki olup genellikle ilacın kesilmesiyle geçer.
- Meme Hassasiyeti: Hormonların etkisiyle göğüslerde dolgunluk ve hassasiyet oluşabilir. Meme uçlarında duyarlılık artabilir. Bu durum geçicidir ve adet kanaması başladıktan sonra genellikle azalır.
- Halsizlik ve Duygu Durumu Değişiklikleri: Bazı kadınlar bu ilaçları kullanırken kendini normalden daha yorgun hissedebilir. Hafif baş dönmesi, uyku hali veya tam tersi uykusuzluk yaşanabilir. Hormonlar ruh hali üzerinde de etkili olabildiğinden, sinirlilik, huzursuzluk veya dalgalı mod değişimleri görülebilir.
- Baş Ağrısı: Hormon dalgalanmaları bazı kişilerde baş ağrılarına yol açabilir. Eğer şiddetli migren öykünüz varsa, progesteron içeren ilaçlarla birlikte hafif baş ağrıları yaşayabilirsiniz. Çoğu durumda bu ağrılar geçicidir.
- Sindirim Sistemi Şikayetleri: Mide bulantısı, hazımsızlık, şişkinlik veya karın rahatsızlığı gibi gastrointestinal yan etkiler olabilir. İlacı tok karnına almak bu tür yan etkileri azaltmaya yardımcı olabilir.
- Cilt ve Saç Üzerindeki Etkiler: Adet söktürücü hormon ilaçları, nadiren de olsa ciltte sivilce (akne) oluşumunu tetikleyebilir veya var olan akneyi artırabilir. Bazı kadınlarda geçici saç dökülmesi görülebilirken, bazılarında ise yüz ve vücutta tüylenme (ince kıllanma) artışı gözlenebilir. Bu etkiler genellikle uzun süreli kullanımlarda veya yüksek dozlarda belirginleşir ve ilacın kesilmesiyle düzelir.
- Kilo Değişimi ve Ödem: Kısa süreli kullanımda belirgin kilo alımı beklenmez, ancak bazı kadınlar vücutta su tutulumuna bağlı 1-2 kiloluk oynamalar fark edebilir. Özellikle progesteron, iştahı az da olsa artırabilir veya metabolizmayı etkileyebilir, bu nedenle nadiren kilo değişikliği yaşanabilir.
Yukarıdaki yan etkiler genellikle hafif düzeydedir ve tehlikeli değildir. Ancak adet söktürücü kullanan bir kişinin dikkat etmesi gereken bazı ciddi yan etki belirtileri de vardır. Eğer aşağıdakilerden herhangiyle karşılaşırsanız acilen doktora başvurun:
- Bacaklarda tek taraflı şişlik, kızarıklık, ağrı (toplardamarda pıhtı oluşumu belirtisi olabilir).
- Ani nefes darlığı, göğüs ağrısı ya da ani şiddetli baş ağrısı, konuşma güçlüğü, görme kaybı gibi inme veya emboli belirtileri.
- Vücutta yaygın kaşıntı, kurdeşen, el-yüz-dudak şişmesi, nefes almada zorluk gibi alerjik reaksiyon bulguları.
- Şiddetli ve durmayan vajinal kanama (normal adet miktarının çok üzerinde, büyük pıhtılarla seyreden kanama).
Bu ciddi belirtiler son derece nadir görülür, ancak herhangi birinin varlığında vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna gitmek önemlidir. Genel olarak, doktorunuzun önerdiği doz ve sürede adet söktürücü kullanmanız halinde ciddi bir yan etki ile karşılaşma olasılığınız düşüktür. Yine de vücudunuzu dinlemeli ve olağandışı bir durum hissederseniz tıbbi destek almalısınız.
Hangi Durumlarda Doktora Başvurulmalı?
Adet gecikmesi veya düzensizliği yaşayan birçok kadın öncelikle evde kendi kendine çözüm arayışına girebilir. Ancak bazı durumlar vardır ki vakit kaybetmeden bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına (jinekoloğa) başvurmak gerekir. Aşağıda hangi durumlarda doktora görünmeniz gerektiği maddeler halinde açıklanmıştır:
- Gebelik Şüphesi Varsa: Adetiniz geciktiyse, ilk yapılması gereken şeylerden biri gebelik ihtimalini değerlendirmektir. Evde yapılan gebelik testleri pozitif çıkmasa bile, adet olamamanın nedeni erken dönem bir gebelik olabilir. Eğer en ufak bir hamilelik şüpheniz varsa adet söktürücü ilaç ya da bitkisel yöntem denemeden önce mutlaka doktora başvurun. Gebelik durumunda bu tür ilaçlar kullanılmamalıdır.
- Üç veya Daha Fazla Ay Adet Görmediyseniz: Bazen stres veya basit hormonal dalgalanmalar bir adet döneminin gecikmesine yol açabilir. Ancak arka arkaya üç ay veya daha uzun süre adet olmamak normal değildir ve amenore olarak değerlendirilir. Böyle bir durumda nedenin tespiti için doktora gitmelisiniz. Altta yatan tiroid bozukluğu, polikistik over sendromu, aşırı kilo kaybı veya başka sağlık sorunları olabilir. Doktorunuz gerekli testlerle teşhis koyup uygun tedaviyi (gerekirse adet söktürücü ilaçlar dahil) planlayacaktır.
- Şiddetli Ağrı veya Diğer Belirtiler Eşlik Ediyorsa: Adet gecikmesine ciddi kasık ağrısı, karın bölgesinde şişkinlik, bulantı veya kusma gibi belirtiler eşlik ediyorsa hemen bir hekime başvurmalısınız. Bu belirtiler, dış gebelik (ektopik gebelik) veya over kisti torsiyonu gibi acil durumların habercisi olabilir. Ayrıca memelerden süt benzeri akıntı gelmesi, aşırı tüylenme, şiddetli akne gibi normal olmayan belirtiler de hormonal bir soruna işaret edebileceğinden doktora danışılmalıdır.
- Adet Dışı Anormal Kanamalar: Adet döneminiz dışında, ilişki sonrası kanama, lekelenme, çok uzun süren veya sık aralıklarla gelen kanamalar varsa bu durumun nedeni araştırılmalıdır. Rahim veya rahim ağzı kaynaklı problemler, polipler, miyomlar veya enfeksiyonlar anormal kanama yapabilir. Bu tip kanama düzensizliklerinde kendi kendinize adet söktürücü almak doğru olmaz; bir uzman değerlendirmesi şarttır.
- Adet Söktürücüye Rağmen Kanama Olmadıysa: Doktor kontrolünde adet söktürücü ilaç kullandınız ve ilacı bitirmenize rağmen 7-10 gün içinde halen adet görmediyseniz tekrar doktorunuza haber vermelisiniz. Bu durum, vücudunuzda yeterli östrojen hormonu bulunmadığı için rahim duvarının hiç kalınlaşmadığını gösterebilir (örneğin erken menopoz veya ciddi hormonal eksiklik durumlarında). Doktor, bu durumda farklı bir tedavi uygulayacak veya ileri tetkikler yapacaktır.
- Sık Tekrarlayan Gecikmeler: Yılda bir-iki kez birkaç günlük adet gecikmeleri genellikle endişe verici değildir. Fakat sık sık (örneğin neredeyse her adet döngüsünde) gecikme yaşıyorsanız veya adetleriniz sürekli düzensizse, bir jinekoloğa başvurarak durumun değerlendirilmesi faydalı olacaktır. Sürekli düzensizlikler, tedavi edilmezse uzun vadede üreme sağlığınızı etkileyebilecek sorunlara yol açabilir.
- Menopoz Şüphesi: 45 yaş üstüyseniz ve adetleriniz seyrekleşmeye veya tamamen kesilmeye başladıysa, bu doğal olarak menopoz belirtisi olabilir. Yine de doktorunuza danışarak menopoz dönemine girip girmediğinizi netleştirmeniz, menopozun etkileri ve yapılması gerekenler konusunda bilgi almanız önemlidir. Menopozdaki düzensizlikler için rasgele adet söktürücü kullanmak uygun değildir.
Kısacası, adet düzensizliklerinde ne zaman doktora gidilmeli sorusunun cevabı, durumun ciddiyetine ve devamlılığına bağlıdır. Bir kez yaşanan kısa bir gecikme genelde acil bir durum değildir, ancak yukarıda bahsedilen durumlar söz konusuysa vakit kaybetmeden uzman görüşü alınmalıdır. Erken tanı ve tedavi, hem mevcut sorunu çözer hem de ileride oluşabilecek daha büyük problemleri engeller.
Adet Söktürücü Kullanırken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Adet söktürücü ilaçları veya bitkisel yöntemleri kullanmaya karar verdiğinizde, güvenli ve etkili bir sonuç almak için bazı önemli noktalara dikkat etmelisiniz. Doğru kullanım ve tedbirler, istenmeyen etkilerden korunmanıza yardımcı olur. İşte adet söktürücü kullanırken göz önünde bulundurulması gerekenler:
- Doktor Kontrolü ve Reçete: En başta gelen kural, adet söktürücü hapları doktor önerisi olmadan kullanmamaktır. Herhangi bir arkadaş tavsiyesiyle veya eczacı önerisiyle bu ilaçları gelişigüzel almayın. Doktorunuz sizin öykünüzü dinleyip gerekli görürse ilacı reçete eder ve nasıl kullanmanız gerektiğini belirtir. Reçetede yazan doz ve süreye mutlaka uyun, kendi kendinize dozu artırıp azaltmayın.
- Gebelik Testi Yapın: Adetiniz gecikmişse ve adet söktürücü kullanmayı düşünüyorsanız, öncesinde mutlaka evde bir gebelik testi uygulayın (tercihen sabah ilk idrarla). Sonuç negatif olsa bile şüpheniz devam ediyorsa kanda gebelik testi için doktora başvurun. Hamilelik halinde adet söktürücü ilaç almak bebeğe zarar verebilir ve gebeliği sonlandırmaz ama anormalliklere yol açabilir. Bu nedenle emin olmadan asla bu tür ilaçları kullanmayın.
- Doğru Zamanlama: Adet söktürücü ilacı, doktorunuzun belirttiği zaman diliminde kullanın. Genellikle bu ilaçlar siklusun belirli günlerinde başlanır (örneğin adet olmayınca herhangi bir günde veya 15. günde gibi) ve birkaç gün kullanılınca bırakılır. İlacı kullandıktan sonra kanamanın hemen o gün değil, genellikle 3-7 gün içinde başlayacağını bilin ve sabırlı olun. İlacı içip birkaç saat içinde kanama beklemek doğru değildir; vücudun hormon çekilmesine tepki vermesi biraz zaman alabilir.
- Kendi İlaçlarınızı ve Hastalıklarınızı Bildirin: Eğer düzenli kullandığınız başka ilaçlar (örneğin epilepsi, tansiyon, diyabet ilaçları gibi) varsa veya kronik bir hastalığınız bulunuyorsa, adet söktürücü ilacı yazan doktorunuza mutlaka bunları söyleyin. Hormon ilaçları bazı diğer ilaçlarla etkileşime girebilir veya bazı sağlık sorunlarında dikkatli kullanılmalıdır. Özellikle pıhtılaşma bozukluğu, damar tıkanıklığı öyküsü, karaciğer hastalığı, meme kanseri geçmişi, migren, depresyon gibi durumlarınız varsa doktorunuz farklı bir tedavi yolu seçebilir.
- Yan Etki Takibi: İlacı kullanırken bedeninizi izleyin. Beklenmedik bir etki gördüğünüzde (ciddi baş ağrısı, aşırı bulantı, ciltte döküntü vb.) doktorunuza haber verin. Hafif yan etkiler genelde normaldir ancak şiddetli veya rahatsız edici bir durum olursa tedbir olarak hekime danışmak önemlidir.
- Sık ve Uzun Süreli Kullanımdan Kaçının: Adet söktürücü haplar devamlı çözüm gerektiren bir problem için kök neden tedavisi yerine geçmemelidir. Yani, eğer altta yatan bir hormonal dengesizlik veya başka bir sorun varsa, bunu sadece adet söktürücüyle baskılamak uzun vadede çözüm sağlamaz. Bu ilaçları çok sık aralıklarla veya aylarca üst üste kullanmak hormon dengenizi olumsuz etkileyebilir. Doktor genellikle bir kerelik kullanım sonrası sorunun tekrarını önlemek için gerekli araştırmaları yapacak ve sizi uzun vadeli bir plana yönlendirecektir. Kendi başınıza bu hapları alışkanlık haline getirmeyin.
- Emzirme Dönemi: Yeni doğum yapmış ve emziren annelerde adet döngüsü bir süre doğal olarak başlamayabilir (emzirme amenoresi). Bu normal bir süreçtir. Emzirme döneminde adet görmüyorsanız ve herhangi bir şikayet yoksa hemen adet söktürücü kullanmaya yönelmeyin. Hem hormonal durum farklıdır hem de bazı ilaçlar anne sütüne geçebilir. Emziriyorsanız ve doğum sonrası uzun süre adet olmuyorsanız, bunu kontrol için doktora danışın; doktor gerekli görmedikçe bu dönemde adet söktürücü vermez veya uygun zamanlamayı belirler.
- Bitkisel Yöntemlerde Dikkat: Doğal adet söktürücüleri deniyorsanız dahi ölçülü olun. Örneğin günde üç fincandan fazla bitki çayı tüketmemeye çalışın ve kullandığınız bitkilerin güvenilir olduğundan emin olun. Aktardan aldığınız bitkisel ürünlerin taze ve katkısız olmasına dikkat edin. Ayrıca aynı anda birden fazla bitkisel yöntemi karıştırıp uygulamayın (örneğin hem yüksek doz C vitamini alıp hem çok güçlü bir bitki çayı içmek gibi) çünkü istenmeyen etkileşimler olabilir. Doğal diye sınırsız kullanmak yanlıştır; her şeyin fazlası zarardır.
- Korunma ve Cinsel Aktivite: Adet gecikmesi yaşayıp adet söktürücü almayı planlayan ancak bu arada cinsel aktif olan kişiler, mutlaka gebelikten korunmaya dikkat etmelidir. Zira adet gecikmesinin ilk akla gelen nedeni gebeliktir ve korunmasız ilişkiler bunu olası kılar. Adet söktürücü haplar doğum kontrol yöntemi değildir, sizi gebelikten korumaz. Bu nedenle, istemediğiniz bir gebelik söz konusuysa adet söktürücüye bel bağlamak yerine uygun bir doğum kontrol yöntemi kullanmalısınız.
- Yaşam Tarzı Düzenlemeleri: Son olarak, adet problemleri yaşamamak veya tekrarını önlemek için yaşam tarzınıza da özen gösterin. Aşırı stres, ani kilo değişimleri, çok yoğun spor yapma veya düzensiz beslenme adet düzeninizi etkileyebilir. Dengeli beslenmek, ideal kilonuzu korumak, düzenli ama aşırıya kaçmayan egzersiz yapmak ve uyku düzeninize dikkat etmek hormonal dengenize olumlu yansır. Adet söktürücü ilaçlar veya yöntemler yalnızca geçici çözümdür; esas olan vücudunuzun doğal dengesini sağlıklı bir yaşam sürerek korumaktır.
Adet Söktürücülerin Gebeliğe Etkisi Var mı?
Birçok kadın adet gecikmesi yaşadığında, aklına gelen ilk soru “ acaba hamile miyim?” olur. Hamile olmadığından emin olmak için test yapıp sonuç negatif çıktığında ise adet söktürücü yöntemlere yönelebilir. Peki adet söktürücülerin gebelik üzerine etkisi nedir? Hamilelik durumunda veya gebelik planlayan birinde adet söktürücü kullanmak doğru mu? Bu önemli konuyu açıklığa kavuşturalım:
Öncelikle, adet söktürücü ilaçlar mevcut bir gebeliği sonlandırmak için kullanılmaz, kullanılmamalıdır. Toplumda yanlış olarak, adet görmeyi sağlayan bu hapların düşük yapmayı tetikleyebileceği gibi bir inanış olabiliyor. Oysa ki bu doğru değildir. Adet söktürücü hormon ilaçları rahim iç tabakasını etkileyerek kanama başlatır, ancak oluşmuş ve rahme tutunmuş bir embriyoyu sağlıklı biçimde sonlandıramaz. Aksine, gebelik fark edilmeden bu ilaçlar alınırsa bebeğe zarar verme riski mevcuttur. Yani adet söktürücü ilaçlar asla bir “ertesi gün hapı” ya da kürtaj yöntemi değildir. İstenmeyen bir gebelik söz konusuysa, tıbbi olarak onu sonlandırmanın tek güvenli yolu uzman bir doktor tarafından gerçekleştirilecek kürtaj işlemidir (ki bunun da yasal sınırlamaları vardır).
Eğer adet gecikmenize rağmen gebelikten şüpheleniyorsanız ve adet söktürücü kullanmışsanız, ilacı aldığınızı öğrenir öğrenmez doktorunuza danışın. Bu ilaçların hamilelikte kullanımı önerilmez; zira progesteron tarzı ilaçlar fetüste doğumsal kusurlara neden olabilir. Hamilelik döneminde veya hamilelik şüphesi bulunan durumlarda adet söktürücü almak, düşük yapmayı sağlamadığı gibi bebeğin gelişimini olumsuz etkileyebilir. Dolayısıyla “adet söktürücülerin gebeliğe etkisi” konusunda en kritik nokta: hamilelikte bu ilaçlar kesinlikle kullanılmaz.
Diğer yandan, adet söktürücü bitkisel yöntemler de gebelik esnasında tehlikeli olabilir. Örneğin yoğun şekilde maydanoz veya dereotu tüketimi, rahim kasılmalarını artırarak düşük riskini yükseltebilir. Bazı bitkiler ve yüksek doz C vitamini de aynı şekilde gebelerde kullanılmamalıdır. Bu nedenle, hamile kalma ihtimaliniz varsa bitkisel dahi olsa “adet söktürücü” etkisi umarak çeşitli kürler denemeyiniz.
Peki adet söktürücü kullanmak gelecekteki gebelik şansınızı etkiler mi? Uygun şekilde ve dozda kullanılan adet söktürücü ilaçların, uzun vadede kısırlık (infertilite) yapıcı bir etkisi gösterilmemiştir. Tam tersine, altında yatan sorun tedavi edildiğinde üreme sağlığınız düzelir. Örneğin polikistik over sendromu nedeniyle adet göremiyorsanız, düzenli aralıklarla progesteron ilacı kullanarak rahmin temizlenmesi sağlanır ve bu, ileride sağlıklı bir gebelik için rahim iç ortamını korur. Dolayısıyla doktor kontrolünde gerçekleştirilen adet söktürücü tedaviler, ileride çocuk sahibi olmanıza engel olmaz. Burada önemli olan, sorunun doğru teşhis edilip gereken tedavinin yapılmasıdır. Eğer sürekli adet düzensizliği yaşıyorsanız, bunu ihmal etmek uzun vadede kısırlığa yol açabilecek sorunların gözden kaçmasına neden olabilir. Yani adet söktürücünün kendisi değil, asıl sorunu tedavisiz bırakmak üreme sağlığınıza zarar verebilir.
Özetle: Adet söktürücülerin gebelik üzerine etkisi konusunda iki noktayı vurgulayabiliriz. Birincisi, bu ilaçları hamileyken almak bebeğe ciddi zararlar verebilir ve gebelik sonlanmaz, bu nedenle kullanılmamalıdır. İkincisi, gerektiğinde ve doğru şekilde kullanıldıklarında bu ilaçlar doğurganlığınızı olumsuz etkilemez; aksine, adet düzeninizi sağlayarak sağlıklı bir üreme sistemine kavuşmanıza yardımcı olabilir. Yine de, hamilelik planınız varsa doktorunuza danışmadan bu tür ilaçları kullanmamalısınız. Çünkü döngünüzü değiştirmek veya hormon almak, o ay hamile kalma ihtimalinizi de etkileyebilir. Planlı gebelik düşünenlerin, adet söktürücü veya benzeri hormonal müdahaleleri doktor kontrolünde yapması en doğrusudur.
Adet Söktürücü Kullanımında Doğru Bilinen Yanlışlar
Adet söktürücüler hakkında halk arasında dolaşan pek çok bilgi var. Ne yazık ki bunların bazıları yanlış anlaşılmalara dayanıyor. Doğru bilinen yanlışlar konusunda bilinçli olmak, sağlığımızı korumak adına önemlidir. İşte adet söktürücü kullanımıyla ilgili yaygın birkaç yanılgı ve gerçekler:
- “Adet söktürücü ilaçlar gebeliği sonlandırır.” Bu yanlış bir bilgidir. Adet söktürücü haplar hamileliği sonlandırmak amacıyla kullanılmaz. Birçok kişi adet gecikmesi yaşadığında ve gebelik ihtimali varsa, adet söktürücü alarak düşük yapmayı umar. Oysa bu ilaçlar gebeliği sonlandırmaya yönelik değildir; sadece gebelik yoksa adet görmeyi sağlar. Eğer gebelik varsa, bu ilaçlar bebeğe zarar verebilir ama tam olarak düşüğe sebep olmayabilir. İstenmeyen gebelik durumunda tıbbi yardım almak gerekir, adet söktürücülere başvurmak hem anne adayı hem de bebek için risklidir.
- “Adet söktürücü kullanan kısır kalır.” Yanlış. Uygun şekilde kullanıldığında adet söktürücü ilaçların kısırlığa yol açtığı bilimsel olarak gösterilmemiştir. Bu yanlış inanış, hormon ilaçlarının üreme sistemine zarar vereceği kaygısından kaynaklanır. Aksine, düzenli adet görmemek uzun vadede rahim iç tabakasında sorunlara yol açabilir ve tedavi edilmezse üreme sağlığını bozabilir. Adet söktürücü ilaçlar bu sorunu gidermeye yardımcı olur. Elbette gereksiz yere ve düzensiz kullanılırsa hormon dengelerini geçici olarak bozabilir, ancak doktor kontrolünde kısa süreli kullanımın kalıcı bir zararı yoktur. Birçok kadın, bu tedaviler sonrası sağlıklı gebelikler yaşayabilmektedir.
- “Her adet gecikmesinde hemen ilaç almak gerekir.” Bu da doğru değildir. Bazen adet kanaması birkaç gün gecikebilir ve bu kendiliğinden normale dönebilir. Uçak yolculuğu, stresli bir dönem, ağır egzersiz veya basit bir soğuk algınlığı bile o ayki adetinizin birkaç gün sapmasına yol açabilir. Bu gibi durumlarda hemen ilaca sarılmak gerekmez. Adet söktürücü ilaçlar, adetiniz önemli ölçüde ve tekrarlayan şekilde geciktiğinde, doktor gerekli görürse kullanılmalıdır. Birkaç günlük gecikmelerde veya tek seferlik küçük sapmalarda vücudunuza zaman tanımak ve doğal yollardan adetinizi beklemek genellikle en iyisidir.
- “Bitkisel adet söktürücüler tamamen zararsızdır, istediğim kadar kullanabilirim.” Doğal yöntemlerin yan etkisi olmadığı düşüncesi yaygındır ancak bu bir yanılgıdır. Bitkiler de güçlü etkilere sahip olabilir ve yüksek dozlarda alındığında sağlığa zarar verebilir. Örneğin maydanoz suyunu aşırı içmek toksik etki gösterebilir, zencefil fazla alındığında mide rahatsızlığı yapabilir. Ayrıca bitkisel de olsa hamilelik durumunda düşüğe neden olabilecek riskler taşıyabilirler. Dolayısıyla “nasıl olsa doğal” diyerek bilinçsizce bitkisel kürler uygulamak yanlıştır. Doğal yöntemleri de ölçülü ve dikkatli kullanmak gerekir.
- “Eczaneden reçetesiz adet söktürücü alıp kullanmakta sakınca yok.” Bu yanlış bir uygulamadır. Adet söktürücü ilaçlar hormonal içeriklidir ve reçetesiz kullanılmaları tavsiye edilmez. Kimi zaman eczanelerde reçetesiz olarak da temin edilebildiği doğrudur; ancak bu, ilacın kontrolsüz alınabileceği anlamına gelmez. Her kadının durumu farklıdır ve adet gecikmesinin sebebi bilinmeden rastgele ilaç almak ciddi problemlere yol açabilir. En doğrusu, eğer reçeteniz yoksa bir doktora gidip muayene olmak ve ilacı öyle kullanmaktır. “Arkadaşım kullanmış fayda görmüş, ben de alayım” düşüncesiyle hareket etmek, sağlık açısından sakıncalıdır.
- “Adet söktürücü ilaçlar çok zararlıdır, mecbur kalmadıkça alınmamalıdır.” Bu ifade de tam olarak doğru sayılmaz; eksik bilgi içerir. Doğru olan, gereksiz yere kullanılmaması gerektiğidir. Ancak gerçekten tıbben ihtiyaç varsa ve doktor reçete etmişse, adet söktürücü ilaç almak zararlı değildir. Birçok kadın için bu tedaviler gerekli ve faydalıdır. Örneğin uzun süre adet görmemek rahimde kalınlaşmaya yol açıp ileride kanser riskini artırabilir; bunu önlemek için verilen progesteron ilacı hayat kurtarıcı olabilir. Dolayısıyla “ilaçlar zararlıdır, hiç kullanmam” demek de doğru değil; mühim olan doğru endikasyonda, doğru dozda kullanmaktır. Tabii ki keyfi kullanım zararlıdır, ama tıbbi gereklilik halinde bu ilaçlar güvenli bir şekilde kullanılabilir.
Sık Sorulan Sorular
Adet söktürücü kullandıktan sonra ne zaman adet görülür?
Adet söktürücü ilaçlar genellikle birkaç gün kullanılıp bırakılan hormon haplarıdır. Bu ilaçları doktorunuzun önerdiği süre boyunca aldıktan sonra, ilacı bıraktıktan sonraki 3 ila 7 gün içinde adet kanamasının başlaması beklenir. Her kadının bünyesi farklı olduğu için bu süre kişiden kişiye değişebilir; kiminde 2-3 gün içinde regl başlarken kiminde bir haftayı bulabilir. Eğer ilacı bıraktıktan 7-10 gün geçmesine rağmen hala adet görmediyseniz, tekrar doktorunuzla iletişime geçmeniz gerekir. Bu durum altta yatan farklı bir soruna işaret edebilir.
Adet söktürücü ilaçlar reçetesiz kullanılabilir mi?
Hayır, adet söktürücü olarak kullanılan hormonal ilaçlar gelişigüzel kullanılmamalıdır. Bu tip ilaçlar reçete ile ve doktor tavsiyesiyle alınmalıdır. Eczanelerden reçetesiz temin edilebilen bazı ürünler olsa bile, kendi kendinize bu ilaçları almanız önerilmez. Adet gecikmesinin nedenini bilmeden hormon alımı yapmak hem sorunu maskeler hem de istenmeyen yan etkilere yol açabilir. En doğrusu, önce bir jinekoloğa muayene olup adet gecikmenizin nedenini öğrenmek ve doktorunuzun uygun gördüğü tedaviyi uygulamaktır.
Bitkisel adet söktürücüler gerçekten işe yarar mı?
Bazı kadınlar bitkisel yöntemlerle adetlerini başlatmada başarılı olduklarını belirtirler. Zencefil, maydanoz, papatya, tarçın, civanperçemi gibi bitkiler geleneksel olarak adet söktürücü etkisiyle bilinir ve bu yöntemler yüzyıllardır kullanılmaktadır. Ancak her bünyede aynı etkiyi göstermeyebilir ve bilimsel olarak bu bitkilerin etkinliği konusunda sınırlı kanıt vardır. Küçük gecikmelerde bitki çayları veya doğal yöntemler denenebilir, vücut stresten arındırılıp rahatlatılabilir. Örneğin bir iki fincan maydanoz veya zencefil çayı içmek, ılık bir duş alıp dinlenmek adetinizi getirebilir. Fakat ciddi hormonal problemler varsa bitkisel yöntemler yeterli olmayabilir. Ayrıca bitkisel demek zararsız demek değildir; yüksek miktarlarda alındığında bu ürünler de risk oluşturabilir. Sonuç olarak, bitkisel adet söktürücüler hafif ve geçici adet gecikmelerinde kısmen fayda sağlayabilir ama düzenli olarak işe yarayacağı garanti değildir. Eğer adetiniz uzun süre gelmiyorsa veya sık sık bu sorunla karşılaşıyorsanız, bitkilerle vakit kaybetmek yerine bir doktora görünmelisiniz.
Adet söktürücü kullanmak hormonlarımı bozar mı?
Doğru şekilde kullanıldığında genellikle hayır, kalıcı bir hormonal bozukluğa yol açmaz. Adet söktürücü ilaçlar, vücudunuzun doğal hormonlarına benzer maddeler içerir ve kısa süreliğine dışarıdan hormon desteği sağlar. Önerilen doz ve sürelerde alındığında geçici olarak hormon düzeylerini etkiler ve adet kanamasını başlatır, sonrasında vücut kendi döngüsüne geri döner. Bir defaya mahsus veya seyrek kullanımda bu ilaçların uzun vadeli bir hormonal deng bozukluğu yapması beklenmez. Ancak, bu tip ilaçları gereksiz yere sık sık kullanırsanız veya doktor önerisi olmadan düzensiz alırsanız vücudunuzun hormonal ritmi şaşabilir. Özellikle ardışık aylarda sürekli adet söktürücü almak, yumurtlama düzeninizi ve adet aralığınızı geçici olarak değiştirebilir. Bu nedenle, adet söktürücüleri sadece gerektiğinde ve hekim kontrolünde kullanmak önemlidir. Tekrarlayacak olursak: Kısa süreli ve kontrollü kullanım hormonlarınızı kalıcı olarak bozmaz, fakat suiistimal edilirse elbette vücudunuz olumsuz etkilenebilir.
Adet söktürücü iğne var mı ve işe yarıyor mu?
Evet, adet söktürücü amaçla kullanılan enjeksiyon şeklinde tedaviler vardır. Halk arasında “adet söktürücü iğne” olarak bilinen bu uygulamada, progesteron hormonu içeren bir ilaç kas içine enjekte edilir. Genellikle ilacı hap olarak alamayan kişilerde veya doktorun hızlı etki istediği durumlarda tercih edilir. İğne yapıldıktan sonra, tıpkı haplardaki gibi 3-7 gün içinde adet kanaması beklenir. Adet söktürücü iğneler de en az haplar kadar etkilidir, çünkü mekanizması aynıdır (vücuda progesteron vermek ve sonra kesilmesini sağlamak). Ancak bu enjeksiyonun mutlaka tıbbi gözetimde yapılması gerekir. Kendiniz eczaneden alıp iğne yapamazsınız; bir sağlık profesyonelinin dozunu ayarlayıp uygulaması şarttır. İğne sonrası belirtiler ve yan etkiler hap kullanımına benzerdir. İğne yaptırdıktan sonra da eğer 1 hafta içinde adet başlamazsa doktorunuzu bilgilendirmelisiniz.