Doğum Kontrol Hapı – Nasıl Kullanılır, Avantajları ve Yan Etkileri

Özet

  • Doğum kontrol hapı, gebeliği önlemek için her gün alınan hormon içeren bir ilaçtır.
  • Doğru kullanıldığında gebelikten koruma oranı %99’a yakındır; ancak tipik kullanımda bu oran biraz düşebilir.
  • Hap, yumurtlamayı durdurarak ve rahim ağzındaki salgıyı kalınlaştırarak sperm geçişini engelleyerek etki gösterir.
  • Düzenli kullanımı adet döngüsünü düzenler, adet ağrılarını hafifletebilir ve akne gibi sorunlara olumlu etkisi olabilir.
  • Doğum kontrol haplarını çoğu sağlıklı kadın kullanabilir, ancak 35 yaş üzeri ve sigara kullananlar veya bazı sağlık sorunları olanlar için uygun olmayabilir.
  • Olası yan etkiler genellikle hafiftir (baş ağrısı, bulantı gibi) ve ilk birkaç ay içinde azalır. Ciddi yan etkiler nadir görülür.
  • Hap bırakıldıktan sonra doğurganlık genellikle kısa sürede geri döner; doğum kontrol hapları kısırlığa yol açmaz.
  • Bu haplar cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruma sağlamaz. Gerekirse ek olarak prezervatif kullanılması önerilir.

Doğum kontrol hapı nedir?

Doğum kontrol hapı, gebeliği önlemek amacıyla kullanılan, kadınlık hormonlarını (östrojen ve/veya progesteron) içeren bir oral kontraseptif ilaçtır. Genellikle 21 veya 28 haplık paketler halinde satılır ve her gün düzenli olarak bir hap alınır. Doğru kullanıldığında güvenli, ulaşılabilir ve oldukça etkili bir doğum kontrol yöntemidir. Ayrıca gebeliği önlemenin yanı sıra adet döngüsünü düzenleme gibi çeşitli sağlık faydaları da sunabilir.

Nasıl etki eder?

Doğum kontrol hapı, içerdiği hormonlar sayesinde kadının üreme sisteminde geçici değişiklikler yaparak gebeliği önler. Birincil etkisi yumurtlamayı (ovülasyonu) durdurmaktır; yani hap, yumurtalıklardan her ay yumurta salınmasını engeller. Ayrıca rahim ağzındaki mukus salgısını kalınlaştırarak spermlerin rahme ve tüplere ulaşmasını zorlaştırır. Üçüncü bir etki olarak da rahim iç tabakasını inceltir; böylece döllenmiş bir yumurta oluşsa bile rahme tutunması güçleşir. Bu mekanizmaların birleşimi sayesinde doğum kontrol hapı, doğru kullanıldığında gebelik oluşmasını yüksek oranda engeller.

Kimler kullanabilir?

Genel olarak, doğum kontrol hapları ergenlik döneminden menopoz dönemine kadar pek çok kadının güvenle kullanabildiği bir yöntemdir. Adet görmeye başlamış ve gebe olmayan çoğu sağlıklı genç kadın hap kullanabilir. Hatta adet düzensizlikleri, şiddetli adet sancıları veya polikistik over sendromu (PKOS) gibi durumlarda doktorlar tarafından tedavi amacıyla da reçete edilebilir.

Ancak her kadın için uygun olmayabilir: Özellikle 35 yaşın üzerinde olup sigara içen kadınlar, kontrolsüz yüksek tansiyonu veya damar tıkanıklığı (pıhtı) öyküsü olanlar, migren (özellikle auralı migren) hastaları, meme veya rahim kanseri öyküsü olanlar gibi bazı gruplarda hap kullanımı riskli olabilir. Bu gibi durumlara sahip kişilerde doktor farklı doğum kontrol yöntemleri önerebilir ya da östrojen içermeyen başka bir hap (sadece progesteronlu mini hap gibi) tercih edilebilir.

Nasıl kullanılır?

Doğum kontrol hapının etkili olabilmesi için düzenli ve doğru şekilde kullanılması şarttır. Genellikle paket halinde bulunan haplar her gün aynı saatte alınır. Birçok hap paketi, 21 aktif (hormon içeren) hap ve 7 adet hormon içermeyen “boş” hap (plasebo) içerir. Bu sayede her gün hap almaya devam ederek alışkanlık bozulmaz. 21 günlük hap paketlerinde 21 gün hap alındıktan sonra 7 gün ara verilir; bu ara sırasında adet kanaması (çekilme kanaması) gerçekleşir. 28 günlük paketlerde ise ara vermeden her gün hap alınır, 21 gün sonunda 7 gün boyunca plasebo haplar alınırken adet görülür. Kutu bitince, ara vermeden yeni pakete geçilir.

Hap kullanmaya başlama zamanı da koruma açısından önemlidir. Eğer doğum kontrol hapına âdetinizin ilk günü başlarsanız, gebelikten koruyuculuğu hemen başlar. Adetin ilk 5 günü içinde başlanırsa genellikle anında koruma sağlanır. Ancak döngünüzün daha ilerleyen bir gününde ilk hapı alırsanız, hapların tam etki göstermesi yaklaşık 7 gün sürebilir. Bu nedenle, ilk hafta ek bir korunma yöntemi (örneğin prezervatif) kullanmanız önerilir.

Doğum kontrol haplarının türleri

Doğum kontrol hapları temel olarak iki türe ayrılır: kombine haplar ve yalnızca progesteron içeren haplar (mini hap). Kombine haplar östrojen ve progesteron hormonlarının sentetik versiyonlarını birlikte içerir ve en yaygın kullanılan türdür. Kombine haplar genellikle 21 gün hormonlu hap kullanıp 7 gün ara vermeyi (veya 7 gün plasebo hap almayı) içeren bir düzenle kullanılır. Bu şekilde her ay adet kanaması (çekilme kanaması) görülür. Bazı kombine hap markaları ise uzatılmış döngüye izin vererek kadının yılda sadece birkaç kez adet olmasına imkân tanır.

Mini haplar ise sadece progesteron hormonu içerir; östrojen içermez. Bu haplar emziren anneler veya östrojen kullanması uygun olmayan kadınlar için iyi bir alternatiftir. Mini hapların paketlerinde genellikle her gün aktif hap bulunur ve her gün aynı saatte, ara vermeden alınmaları gerekir. (Kombine haplara kıyasla, mini haplarda hapı birkaç saat geciktirmek koruyuculuğu azaltabilir; bu nedenle dakik kullanım daha kritiktir.) Hangi hap tipinin sizin için uygun olacağına, sağlık durumunuza ve ihtiyaçlarınıza göre doktorunuz karar verecektir.

Avantajları

Doğum kontrol haplarının pek çok avantajı bulunmaktadır. Bunların başlıcaları şunlardır:

  • Yüksek etkililik: Doğru kullanıldığında gebeliği önlemede %99’a varan başarı oranı vardır (tipik kullanımda ise yaklaşık %91-93 etkilidir).
  • Kullanım kolaylığı: Günlük olarak evde alınabilir, cinsel ilişki sırasında ek bir işlem gerektirmez ve gizli olarak kullanılabilir. Korunmak için ilişkiden önce herhangi bir hazırlık yapmaya gerek kalmaz, bu da spontane bir cinsel hayatı mümkün kılar.
  • Adet düzenini sağlaması: Hap kullanan birçok kadının adet döngüsü daha düzenli hale gelir. Adet kanamaları genellikle daha hafif ve daha az ağrılı olur. Premenstrüel sendrom (PMS) belirtileri de hafifleyebilir.
  • Diğer sağlık faydaları: Bazı doğum kontrol hapları akne (sivilce) sorununu azaltmaya yardımcı olur. Endometriozis kaynaklı ağrıları hafifletebilir. Yumurtalık kisti oluşumunu engelleyebilir. Uzun süreli kullanımın, yumurtalık (over), rahim içi (endometriyum) ve kolon kanseri riskini azalttığı gösterilmiştir. Ayrıca kimi hastalarda adet öncesi gerginlik şikâyetlerini de azaltabilir.
  • Geri dönebilen bir yöntem: Hap kullanımı bırakıldığında doğurganlık genellikle hızla normale döner. Yani ileride çocuk sahibi olmaya karar verdiğinizde, hapı bıraktıktan kısa süre sonra hamile kalabilirsiniz. Bu yönüyle doğum kontrol hapları, kalıcı yöntemlere kıyasla üreme planlarınızı uzun vadede etkilemez.

Olası yan etkiler

Her ilaçta olduğu gibi, doğum kontrol haplarının da yan etki yapma ihtimali vardır. Neyse ki görülen yan etkiler genelde ciddi değildir ve vücut ilk birkaç ay içinde hormonlara alıştıkça bu etkiler azalabilir veya kaybolabilir. En sık bildirilen yan etkiler arasında hafif bulantı, baş ağrısı, meme hassasiyeti veya dolgunluğu, hafif duygudurum dalgalanmaları ve ara kanamalar (lekelenme şeklinde âdet dışında kanama) sayılabilir. Bu etkilerin çoğu geçicidir. Örneğin, hap kullanmaya başladıktan sonraki ilk aylarda hafif lekelenme ve düzensiz kanamalar olması normaldir; zamanla adet döngüsü düzene girer ve bu ara kanamalar kesilir.

Nadir de olsa daha ciddi yan etkiler de görülebilir. Özellikle östrojen içeren kombine haplar, bazı kadınlarda kan pıhtısı oluşumu riskini az da olsa artırabilir. Bu durum bacaklarda derin toplardamar pıhtısı (derin ven trombozu) veya akciğer embolisi şeklinde ortaya çıkabilir. Bu ciddi fakat nadir risk nedeniyle, pıhtılaşma bozukluğu öyküsü olan veya yüksek risk taşıyan kişilerde kombine hap kullanılmaz. Ayrıca, doğum kontrol hapı kullanımının çok küçük bir oranda da olsa tansiyon yükselmesi, kalp krizi veya inme (felç) riskini artırabileceği bilinmektedir; bu risk özellikle 35 yaşından büyük ve sigara kullanan kadınlarda belirginleşir. Dolayısıyla hap kullanan herkesin sigaradan uzak durması ve düzenli sağlık kontrollerini yaptırması önemlidir.

Araştırmalar, doğum kontrol hapı kullanımının genel olarak kanser riskini belirgin biçimde artırmadığını göstermektedir. Hatta yukarıda belirtildiği gibi bazı kanser türlerinin riskini azaltabilir. Meme kanseri konusunda bulgular biraz karışıktır: Bazı çalışmalar hap kullanımı ile çok hafif bir risk artışı olabileceğini, diğerleri ise belirgin bir fark olmadığını belirtmiştir. Genel olarak, hap kullanımını bıraktıktan belli bir süre sonra meme kanseri riskinin zamanla başlangıç düzeyine gerilediği kabul edilir. Özetle, doğum kontrol hapının getirdiği ciddi riskler oldukça nadirdir ve genellikle faydaları potansiyel risklerinden ağır basar. Yine de, beklenmedik veya rahatsız edici bir belirti yaşarsanız durumu doktorunuzla paylaşmanız en güvenli yoldur.

Kullanımı bıraktıktan sonra doğurganlık

Doğum kontrol hapını bıraktıktan sonra çoğu kadının doğurganlığı kısa süre içinde normale döner. Hap kullanımı, kadın üreme sisteminde kalıcı bir değişikliğe yol açmaz. Genellikle hap almayı bıraktıktan sonraki birkaç hafta içinde yumurtlama yeniden başlar ve adet döngüsü doğal seyrine geri döner. Hatta bazı kadınlar, hapı bıraktıktan sonraki ilk döngülerinde bile hamile kalabilirler.

Hap kullandığınız süre boyunca vücudunuza giren sentetik hormonlar kalıcı olarak depolanmaz; bu nedenle ilacı bırakınca vücut kendi hormon dengesine geri döner. Bu da, hapı bıraktıktan sonra hamile kalmak için belli bir süre beklemeniz gerekmediği anlamına gelir. Hemen hamile kalmaya çalışmanızın düşük riskini artırdığına dair bir kanıt yoktur. Bazı hekimler, son adet tarihinin daha kolay hesaplanabilmesi için hap bırakıldıktan sonra bir adet döngüsü geçmesini önerebilir; ancak bu tıbbi bir gereklilik değildir.

Eğer hapı bıraktıktan sonra birkaç ay geçmesine rağmen adet görmezseniz (özellikle hap öncesinde adet düzensizliğiniz varsa bu durum yaşanabilir), bir gebelik testi yapmanız ve sonuç negatif ise doktorunuza danışmanız iyi olur. Unutmamak gerekir ki, hap öncesi var olan adet düzensizlikleri hap bırakıldığında geri dönebilir ve adetlerin normale dönmesi biraz zaman alabilir. Ancak doğum kontrol haplarının uzun vadeli kısırlık yaptığına dair bir bulgu yoktur; hap kullanımı üreme yeteneğinizi kalıcı olarak etkilemez.

Hangi durumlarda doktor önerisi gerekir?

Doğum kontrol hapı kullanımında, bazı durumlarda doktora danışmak özellikle önem taşır. Zaten hap kullanmaya başlamak için genellikle bir doktor muayenesi ve reçetesi gerekir; doktorunuz size uygun hap türünü ve dozunu belirleyecektir. Bunun yanı sıra aşağıdaki durumlarda kesinlikle tıbbi danışmanlık almanız önerilir:

  • Risk faktörleriniz varsa: 35 yaşın üzerindeyseniz ve sigara içiyorsanız, kalp-damar hastalığı riskiniz yüksekse, kontrolsüz hipertansiyon (yüksek tansiyon) veya diyabet gibi kronik bir rahatsızlığınız varsa, ya da geçmişte kan pıhtısı, inme veya kalp krizi geçirdiyseniz doğum kontrol hapı kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışın. Bu durumlarda doktorunuz hap yerine başka bir yöntem önerebilir veya sizin için daha güvenli bir alternatif (örneğin sadece progesteron içeren mini hap gibi) seçebilir.
  • Ciddi yan etki belirtileri hissediyorsanız: Hap kullanımı sırasında şiddetli baş ağrıları (özellikle migren tipi ve görme bozukluğu ile birlikte olanlar), göğüs ağrısı veya nefes darlığı, bacaklarda ani ağrı ve şişlik (bir kan pıhtısının belirtisi olabilir), ani görme kaybı veya ciltte/gözlerde sararma (sarılık belirtisi) gibi olağandışı belirtiler fark ederseniz derhal bir sağlık kuruluşuna başvurmalısınız.
  • Diğer ilaç etkileşimleri: Düzenli olarak başka ilaçlar kullanıyorsanız (örneğin sara/epilepsi ilaçları, bazı antibiyotikler veya bitkisel bir takviye olan sarı kantaron gibi ürünler), bunların doğum kontrol hapının etkinliğini etkileyip etkilemeyeceğini doktorunuza sorun. Bazı ilaçlar hapın koruyucu etkisini azaltabilir. Bu durumda ek önlemler alınması gerekebilir.
  • Hamilelik şüphesi: Hap kullanırken adet görmeme veya hamilelik belirtileri yaşarsanız öncelikle bir gebelik testi yapın. Sonuç pozitifse hapı bırakıp doktorunuza başvurun. Yanlışlıkla hamileyken bir süre daha hap almış olmanız durumunda ciddi bir zarar görülmesi beklenmez, ancak gebelik kesinleştiğinde hapı kullanmayı durdurmalısınız.
  • Uzun süreli kullanım takibi: Yıllarca doğum kontrol hapı kullananların da belli aralıklarla (örneğin yılda bir kez) doktor kontrolünden geçmesi önerilir. Bu kontrollerde tansiyon ölçümü yapılmalı, gerekli görülürse kan tetkikleriyle sağlık durumu değerlendirilmelidir. Böylece hap kullanımına güvenle devam edip edemeyeceğiniz takip edilir.

Doğum kontrol hapı ve kilo ilişkisi

Doğum kontrol haplarının kilo aldırıp aldırmadığı konusu sıkça merak edilir. Genel tıbbi araştırmalar, modern düşük doz hormon içeren hapların kilo üzerinde belirgin bir etkisi olmadığını göstermektedir. Bazı kadınlar hap kullanmaya başladıktan sonra kilo aldıklarını fark eder, ancak bu durum genellikle gerçek bir yağ artışından ziyade vücutta su tutulmasına bağlı geçici bir şişkinliktir. Özellikle östrojen hormonu, ilk aylarda vücutta su ve tuz tutulumuna yol açarak tartıda 1-2 kiloluk bir artışa neden olabilir; bu kalıcı bir kilo artışı demek değildir.

Aynı şekilde, doğum kontrol haplarının iştahı belirgin biçimde artırdığı veya metabolizmayı yavaşlattığı yönünde güçlü kanıtlar yoktur. Eskiden kullanılan yüksek doz hormonlu bazı haplar kilo alımı yapabiliyordu, ancak günümüzdeki düşük dozlu haplarda böyle bir yan etki minimal düzeydedir. Eğer hap kullanımı sırasında kilonuzda artış olursa, bu genellikle başka faktörlerden kaynaklanır. Dengeli beslenme ve düzenli egzersizle, hap kullandığınız halde kilo kontrolünü sağlayabilirsiniz. Özetle, doğum kontrol hapı tek başına, yaşam tarzınız değişmediği sürece anlamlı bir kilo aldırmaz.

Baş ağrısı, mide bulantısı gibi yaygın sorunlar

Doğum kontrol hapı kullanmaya başlayan bazı kadınlar ilk aylarda hafif baş ağrısı veya mide bulantısı yaşayabilir. Bu yaygın yan etkiler, vücudun hormonsal değişikliğe uyum sağlamasından kaynaklanır ve genellikle birkaç hafta ila birkaç ay içinde kendiliğinden düzelir. Bulantıyı azaltmak için hapı yatmadan önce veya hafif bir yemekle birlikte almak işe yarayabilir. Baş ağrıları eğer hafif seyrediyorsa, basit ağrı kesiciler (örneğin parasetamol) ile kontrol altına alınabilir. Ancak şiddetli migren tarzı baş ağrılarınız olursa bunu mutlaka doktorunuzla paylaşmalısınız. Doktorunuz gerekirse farklı bir hap türüne geçmenizi önerebilir veya ek tedbirler alabilir.

Bunlara ek olarak, bazı kişiler hap kullanırken duygusal dalgalanmalar, hafif mide rahatsızlıkları veya enerji düşüklüğü gibi günlük yaşamı çok etkilemeyen küçük sıkıntılar da yaşayabilir. Bu tür etkiler genelde geçicidir. Vücudunuz yeni hormon düzeylerine alışırken sabırlı olmak önemlidir. Çoğu kadında bu belirtiler 2-3 ay içinde azalır veya tamamen kaybolur. Eğer belirtiler uzun süre devam eder ve rahatsız edici boyuta ulaşırsa, doktorunuza danışarak farklı bir doğum kontrol yöntemine geçmeyi düşünebilirsiniz.

Adet düzenine etkisi

Doğum kontrol hapları adet düzeni üzerinde belirgin etkilere sahiptir. Birçok kadın hap kullanmaya başladıktan sonra adetlerinin daha düzenli hale geldiğini fark eder. Haplar, 28 günlük düzenli bir döngü oluşturacak şekilde hormon içerdiğinden genellikle her ay aynı zamanlarda adet kanaması (çekilme kanaması) yaşanır. Üstelik kanama miktarı ve süresi de azalabilir; hap kullanan kadınların adetleri genellikle daha hafif ve kısa süreli olur. Bu sayede adet dönemine eşlik eden ağrı, kramp ve diğer rahatsızlıklar da hafifleyebilir.

Hap kullanımının ilk birkaç ayında, vücut yeni düzene alışırken ara lekelenme tarzı kanamalar görülebilir. Bu durum özellikle hapların düzensiz alındığı durumlarda daha belirgin olur. Ancak genellikle birkaç döngü sonra bu ara kanamalar ortadan kalkar ve adetler öngörülebilir bir düzene oturur.

Doğum kontrol hapları, adet zamanlamasını öngörülebilir kıldığı için özel gün planlamalarında da kolaylık sağlar. Hatta bazı kadınlar doktor kontrolünde hapları sürekli (ara vermeden) kullanarak adet görmeyi erteleyebilir veya yılda sadece birkaç kez adet görecek şekilde planlama yapabilir. Örneğin, aralıksız hap kullanarak 3 ay boyunca adet görmemek mümkün olabilmektedir. Bu yöntem özellikle endometriozis veya çok şiddetli adet sancıları olan kadınlarda uygulanabilir, ancak mutlaka doktor tavsiyesiyle ve gözetiminde yapılmalıdır.

Hap kullanmayı bıraktığınızda vücudunuz normal adet düzenine geri döner. Adetleriniz hap öncesinde nasılsa genellikle o düzene döner. Bazı kadınlar hapı bıraktıktan sonra ilk adetlerinin gelmesi için birkaç hafta beklerken, diğerleri hemen bir adet döngüsü içine girebilir. Eğer hapı bıraktıktan sonra 2-3 ay geçmesine rağmen adet görmezseniz, bir değerlendirme için doktora başvurmanız tavsiye edilir.

Doğru kullanım ipuçları

Doğum kontrol hapının en yüksek etkiyi göstermesi için doğru ve düzenli kullanım çok önemlidir. İşte hap kullanırken işinizi kolaylaştırabilecek bazı ipuçları:

  • Hapı her gün aynı saatte almaya çalışın. Bunu hatırlamak için telefonunuzda bir alarm kurabilir veya bir hatırlatıcı uygulama kullanabilirsiniz.
  • Hap kutusunu günlük rutinlerinizin bir parçası haline getirin. Örneğin, diş fırçasının yanına veya her gün mutlaka gördüğünüz bir yere koyun. Böylece her gün o eylemi yaparken hapınızı almayı hatırlarsınız.
  • Haplarınızı yanınızda taşıyın: Seyahat ederken veya evden uzakta kaldığınızda dozu unutmamak için hap kutusunu çantanızda bulundurun.
  • Eğer bir doz almayı unutursanız, prospektüsündeki talimatları izleyin. Genellikle unutulan hapı fark eder etmez almak ve sonraki hapı normal zamanında içmek önerilir. Birden fazla hapı art arda unutursanız o ay hamile kalma riskiniz artacağı için prezervatif gibi ek bir yöntem kullanmanız gerekir. Unutulan haplar konusunda emin olamazsanız bir sağlık uzmanına danışın.
  • Hapları her gün almayı unutacağınızı düşünüyorsanız, alternatif uzun etkili yöntemleri (örneğin aylık iğne, cilt altı implant veya RİA/spiral gibi) doktorunuzla görüşün. Önemli olan size en uygun ve düzenli uygulayabileceğiniz yöntemi bulmaktır.
  • Paketlerinizin bitiş tarihini takip edin ve zamanında yenileyin. Son kutunuza başladığınızda, bir sonraki ay için eczanenizden yeni bir kutu almayı ihmal etmeyin. Böylece hapı almaya ara vermek zorunda kalmazsınız.
  • Ciddi bir kusma veya ishal durumunda, o gün aldığınız hapın emilimi azalabilir. Böyle bir durumda ek korunun ve mümkünse bir sağlık profesyoneline danışarak o gün için ek bir hap alıp almamanız gerektiğini sorun.
  • Son olarak, doğum kontrol haplarının cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruma sağlamadığını unutmayın. HIV, HPV, klamidya gibi enfeksiyonlardan korunmak için hapla birlikte prezervatif gibi bariyer yöntemleri kullanmayı düşünebilirsiniz.

Sıkça Sorulan Sorular

Doğum kontrol hapı kullanırken hamile kalınır mı?

Hapı her gün düzenli ve doğru şekilde kullanırsanız gebelik olasılığı son derece düşüktür. Doğum kontrol hapları ideal kullanıldığında %99’dan fazla koruma sağlar. Ancak günlük hayatta hap almayı unutmak gibi durumlar olabildiğinden, gerçek kullanımda koruyuculuk oranı yaklaşık %91 civarındadır. Yani 100 kadından yaklaşık 9’u hap kullanırken bir yıl içinde hamile kalmaktadır (çoğunlukla hapları aksattığı için). Hapı doğru şekilde kullanarak ve mümkünse her gün aynı saatlerde alarak hamile kalma riskini en aza indirebilirsiniz. Eğer bir hap almayı unutursanız veya birkaç dozu arka arkaya kaçırırsanız, o döngüde hamile kalma ihtimaliniz artar; bu durumda prezervatif gibi ek bir yöntemle korunmak ve mümkünse kadın doğum uzmanınıza danışmak iyi bir fikirdir.

Doğum kontrol hapı ne zaman korumaya başlar?

Koruyuculuğun başlaması, hap kullanımına ne zaman başladığınıza bağlıdır. Adetinizin ilk günü hap almaya başlarsanız gebelikten korunma hemen başlar. Adetin ilk 5 günü içinde başlayanlar için de genellikle anında koruma sağlanır. Eğer döngünüzün daha ileri bir gününde ilk hapı aldıysanız, hapların tam etkinlik göstermesi yaklaşık 7 gün sürebilir. Bu nedenle ilk hafta ek bir korunma yöntemi (örneğin prezervatif) kullanmanız tavsiye edilir. Yalnızca progesteron içeren mini haplarda ise genellikle başladıktan 2 gün sonra koruma başlar; ancak yine de ilk hafta tedbirli olmak en doğrusudur.

Doğum kontrol hapı kilo aldırır mı?

Genel kanı, modern doğum kontrol haplarının kilo aldırmadığı yönündedir. Bazı kadınlar hap kullanırken vücutta su tutulmasına bağlı hafif bir ağırlık artışı veya şişkinlik hissedebilir, ancak bu kalıcı bir kilo artışı demek değildir. Yapılan araştırmalarda hapın iştahı belirgin biçimde artırdığı ya da metabolizmayı yavaşlattığı gösterilmemiştir. Dolayısıyla, doğum kontrol hapı kullanan çoğu kişide tek başına bu nedenle anlamlı bir kilo alımı gözlenmez. Kilo değişimi yaşarsanız, büyük olasılıkla beslenme alışkanlıkları, yaşam tarzı veya diğer hormonal faktörler gibi başka nedenlere bağlıdır.

Doğum kontrol hapı kısırlık yapar mı?

Hayır, doğum kontrol hapı kısırlığa yol açmaz. Bu haplar sadece kullanıldığı dönemde yumurtlamayı geçici olarak durdurur; bırakıldığında üreme fonksiyonlarınız normale döner. Uzun süreli hap kullanımı sonrasında bile kalıcı infertilite (kısırlık) riskinin artmadığı bilimsel çalışmalarla gösterilmiştir. Hapı bıraktıktan sonra genellikle birkaç hafta içinde tekrar yumurtlamaya başlarsınız ve hamile kalabilirsiniz. Eğer hapı bırakmanıza rağmen uzun süre hamile kalamazsanız, bu durum muhtemelen hap kullanımından değil altta yatan başka bir sorundan kaynaklanıyordur.

Emzirirken doğum kontrol hapı kullanabilir miyim?

Emzirme dönemindeyseniz, östrojen içeren kombine haplar anne sütünü azaltabileceği için genellikle önerilmez. Bu dönemde doktorlar sadece progesteron içeren mini hap (minipil) adı verilen doğum kontrol haplarını önerirler. Progesteron içeren haplar süt üretimini etkilemez ve emziren anneler için güvenli kabul edilir. Doğumdan sonraki ilk 6 hafta kombine haplar kullanılmaz; bu süreden sonra eğer emzirmeye devam ediyorsanız doktorunuzla görüşerek mini hap kullanmaya başlayabilirsiniz. Emzirme döneminde korunma ihtiyacınız varsa, hap kullanımına başlamadan önce mutlaka bir sağlık profesyoneline danışın.

Doğum kontrol hapı cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı korur mu?

Hayır, doğum kontrol hapı cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara (CYBE) karşı koruma sağlamaz. Hap sadece gebeliği önlemeye yöneliktir. HIV/AIDS, hepatit, klamidya, bel soğukluğu (gonore) veya HPV gibi enfeksiyonlardan korunmak için prezervatif gibi bariyer yöntemleri kullanmalısınız. Eğer hem gebelikten hem de cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmak istiyorsanız, doğum kontrol hapına ek olarak kondom kullanmak en etkili yöntemdir.

Doğum kontrol hapı isimleri ve 2025 yılı güncel doğum kontrol hapı fiyatları

MarkaEtken maddeler2025 fiyatı (TL)
YasminDrospirenon + Etinilestradiol400 TL – 450 TL
Yazz (Yaz)Drospirenon + Etinilestradiol400 TL – 450 TL
QlairistaEstradiol valerat + Dienogest400 TL – 450 TL
MicrogynonLevonorgestrel + Etinilestradiol375 TL – 400 TL
DesolettDesogestrel + Etinilestradiol250 TL – 300 TL
GineraGestoden + Etinilestradiol350 TL – 400 TL
GynelleSiproteron asetat + Etinilestradiol100 TL – 150 TL
Diane-35Siproteron asetat + Etinilestradiol100 TL – 150 TL
MiranovaLevonorgestrel + Etinilestradiol350 TL – 400 TL
MyralonLevonorgestrel + Etinilestradiol300 TL – 350 TL
ElleacnelleSiproteron asetat + Etinilestradiol100 TL – 150 TL
LeveretteLevonorgestrel + Etinilestradiol250 TL – 300 TL

Yorum yapın