Spiral (RİA) Nedir?
Spiral, tıbbi adıyla rahim içi araç (RİA), istenmeyen gebelikleri önlemek için rahim içine yerleştirilen küçük, T şeklinde bir doğum kontrol cihazıdır. Çoğunlukla esnek plastik malzemeden yapılır ve etrafı ya bakır tel ile sarılıdır ya da hormon içerir. Ucunda, rahim ağzından vajinaya uzanan ince ipleri bulunur. Bu ipler, hem spiralin doğru yerde olduğunu kontrol etmeye hem de gerektiğinde sağlık profesyoneli tarafından kolayca çıkarılmasına yardımcı olur. Spiral kullanan kadınların büyük çoğunluğunda (%99’dan fazlasında) gebelik önlenir ve yöntem yüksek etkinliği ile bilinir.
Spiral tek başına hamileliği önlemeye yöneliktir ve düşük yapmayı sağlayan bir araç değildir. Yani döllenmeyi ve embriyonun rahme yerleşmesini engeller, ancak mevcut bir gebeliği sonlandırmaz. Bu nedenle spiral, gebelik oluşmadan önce koruma sağlar. Halk arasında “doğum kontrol spirali” olarak da bilinen RİA, güvenilirliği ve uzun vadeli koruma sunması nedeniyle dünya genelinde milyonlarca kadın tarafından tercih edilmektedir.
Spiral Nasıl Korur? (Etki Mekanizması)
Spiralin gebelikten koruma mekanizması, türüne göre bazı farklılıklar göstermekle birlikte temelde rahim içinde spermlerin hareketini ve canlılığını engelleyen bir ortam oluşturmasına dayanır. RİA rahim içine yerleştirildiğinde vücut bu yabancı cismi algılar ve hafif bir iltihabi reaksiyon geliştirir. Bu reaksiyon rahim içi mukozasında spermler için elverişsiz bir ortam yaratır. Sonuç olarak spermler yumurtaya ulaşamaz veya ulaşsalar bile döllenme gerçekleşemez.
Bakırlı spiral, üzerinde sarılı olan bakır teller sayesinde rahim içinde spermler için toksik bir ortam oluşturur. Bakır, spermlerin hareket kabiliyetini azaltır ve rahim içi sıvısının kimyasını değiştirerek spermlerin dölyatağı tüplerine ulaşmasını zorlaştırır. Ayrıca döllenmiş bir yumurta oluşsa bile rahim duvarına tutunmasını (implantasyonunu) önlemeye yardımcı olur.
Hormonlu spiral (progesteron hormonu içeren RİA) ise her gün az miktarda levonorgestrel hormonu salgılar. Bu hormon, rahim ağzındaki mukusu kalınlaştırarak spermlerin geçişini engeller ve tüplerin hareketliliğini azaltır. Aynı zamanda rahim iç tabakasını (endometriyumu) incelterek olası bir döllenmiş yumurtanın rahime yerleşmesini zorlaştırır. Hormonlu RİA’lar bazı kadınlarda yumurtlamayı kısmen baskılasa da asıl etkisi rahim içi ortamı değiştirmek üzerinedir. Özetle, spiral hem sperm-yumurta buluşmasını engeller hem de döllenme olsa bile embriyonun tutunmasını önleyerek hamileliği önler.
Spiral Türleri Nelerdir? (Hormonlu, Bakırlı)
Spiraller içerdiği etken maddeye göre başlıca iki türe ayrılır:
- Bakırlı Spiral: Üzerinde bakır tel sarılı olan spirallerdir. Hormon içermezler. Bakır iyonları salınarak gebelikten korur. Takıldığı andan itibaren koruyucu etkisi başlar. Modeline göre 5 ile 10 yıl arasında koruma sağlayabilir (örneğin, yaygın modellerden CuT 380A 10 yıla kadar etkilidir). Bakırlı spirallerin etkinliği ilk yılda %99 civarındadır. Bakırın yarattığı etkiyle spermler rahme ulaşamaz ve ulaşsalar da yumurtayı dölleyemez. Ancak bakırlı RİA’lar bazı kadınlarda adet kanamasının daha yoğun ve uzun olmasına veya adet sancılarının artmasına yol açabilir (genellikle ilk birkaç ay içinde gözlemlenen ve sonra azalan bir etki).
- Hormonlu Spiral: Gövdesinde progesteron hormonu (levonorgestrel) içeren T şeklindeki spirallerdir. Türkiye’de en bilinen hormonlu spiral markası Mirena®’dır (5 yıl etkilidir). Hormonlu spiraller takıldıktan sonra her gün rahim içine belli miktarda hormon vererek rahim ağzı salgısını koyulaştırır ve spermlerin rahim içine geçişini engeller. Ayrıca rahim iç duvarını inceltir, bu sayede adet kanamalarını genellikle daha hafif hale getirir. Hatta bazı kullanıcılarda zamanla adet kanaması çok azalabilir veya tamamen kesilebilir (bu durum zararlı değildir ve spiral çıkarıldıktan sonra adet düzeni genellikle birkaç ay içinde normale döner). Hormonlu RİA’nın koruma süresi modele göre 3-5 yıl kadardır (Mirena 5 yıl korur). Hormonlu spiral kullanan kadınların da ilk yılda hamile kalma oranı %1’in altındadır. Önemli bir fark olarak, hormonlu spiraller bakırlı tiplerin aksine adet miktarında azalma yapabilir ve adet sancılarında iyileşme sağlayabilir. Bu nedenle yalnızca doğum kontrolü için değil, yoğun ve ağrılı adet kanamalarını tedavi etmede de doktorlar tarafından önerilebilmektedir.
Yukarıdaki görsel, hormonlu bir spiralin gerçek boyutunu göstermektedir. Genellikle tüm spirallerin uzunluğu ve genişliği birkaç santimetreyi geçmez. Spiral çeşitleri arasından hangisinin uygun olduğu, kadının sağlık durumu, ihtiyaçları ve doktor tavsiyesiyle belirlenir. Örneğin, bakır alerjisi olan bir kadına bakırlı spiral önerilmezken, meme kanseri öyküsü olan ya da östrojen hormonu kullanması sakıncalı kadınlar için hormonlu spiral tercih edilmeyebilir. Doktor, spiralin bakırlı mı yoksa hormonlu mu olacağına; kadının adet düzensizlikleri, kanama miktarı, mevcut hastalıkları ve planladığı koruma süresi gibi kriterleri değerlendirerek karar verir.
Spiral Taktırma Süreci Nasıl İlerler?
Spiral taktırma işlemi, bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından klinik ortamında gerçekleştirilen basit bir poliklinik uygulamasıdır. İşlem genellikle şu şekilde ilerler:
- Ön Görüşme ve Hazırlık: Öncelikle doktor, hastanın genel sağlık durumunu ve jinekolojik öyküsünü değerlendirir. Spiral taktırmak isteyen kişiye jinekolojik muayene yapılır. Bu muayenede rahmin pozisyonu ve boyutu değerlendirilir. Eğer bir gebelik şüphesi varsa işlemden önce mutlaka gebelik testi yapılır; spiral hamile kadınlara uygulanmaz. Ayrıca aktif bir genital enfeksiyon (vajinal enfeksiyon veya cinsel yolla bulaşan hastalık) varsa öncelikle bu enfeksiyon tedavi edilir ve iyileşme sağlanır. Gerekirse işlem öncesi smear testi veya vajinal kültür de alınabilir. Tüm şartlar uygunsa ve spiral için engel yoksa takılacak spiral türü belirlenir (bakır mı, hormonlu mu olacağı).
- İşlemin Uygulanması: Spiral genellikle adet kanamasının ilk günleri veya adet bitimine yakın dönemlerde takılır. Bunun sebebi, hem bu dönemde gebelik ihtimalinin düşük olması hem de rahim ağzının kanama döneminde biraz daha açık olup işlemi kolaylaştırmasıdır. Ancak modern uygulamalarda, hamilelik olmadığı sürece adet döngüsünün herhangi bir gününde de spiral takılabilir. Hasta jinekolojik muayene masasındayken vajinaya bir spekulum yerleştirilir (muayenede kullanılan alet). Rahim ağzı antiseptik solüsyonlarla temizlenir. Ardından doktor, rahim ağzını tenekulum denilen aletle nazikçe tutarak rahmi sabitler ve düz bir pozisyona getirir. Spiralin kendisi, içinden spiral geçecek şekilde tasarlanmış ince bir aplikatör tüp içinde bulunur. Doktor bu aplikatör yardımıyla spirali rahim boşluğuna kadar ilerletir ve uygun noktaya geldiğinde spiral orada bırakılır. Aplikatör dışarı çıkarılırken spiral rahim içinde T şeklini alarak yerleşir. Spiralin rahim dışında kalan ipleri uygun uzunlukta kesilir; bu ipler vajina içinde birkaç santimetre olacak şekilde bırakılır (ne hastayı ne de partneri rahatsız etmeyecek kadar kısa, ancak daha sonra çıkarılabilecek kadar uzun olacak biçimde). Spiral takılmasının şematik gösterimi: T şeklindeki spiral bir uygulama tüpü ile rahim içine yerleştiriliyor. İşlem sırasında kullanılan aplikatör ve rahim içindeki spiral konumu görülmektedir. Spiral takılması işlemi genellikle 5-10 dakika gibi kısa bir sürede tamamlanır.
- Ağrı ve Rahatsızlık Durumu: Birçok kadın spiral takılırken sadece hafif bir baskı ve kramp hisseder. İşlem genel olarak çok ağrılı değildir. Çoğu vakada lokal anestezi yapmaya veya ağrı kesici vermeye gerek kalmaz. Ancak ağrı eşiği düşük, çok gergin ya da hiç doğum yapmamış bazı kadınlar için doktor uygun görürse işlem öncesi hafif bir ağrı kesici ağızdan verilebilir veya lokal anestezik sprey/jel uygulanabilir. Bu önlemler, işlemin daha rahat geçmesini sağlar.
- İşlem Sonrası Kontrol: Spiral takıldıktan hemen sonra doktor vajinal muayene ile spiralin iplerini kontrol eder ve doğru yerleştiğinden emin olur. Bazı doktorlar, spiralin doğru konumda olduğunu kesinleştirmek için işlem sonrası ultrason da yapabilir. Her şey yolundaysa hasta günlük hayatına dönebilir. İşlem sonrası ilk birkaç saat hafif kramplar veya az miktarda lekelenme tarzı kanama normal kabul edilir.

Spiral taktırma süreci genellikle hastanede yatış gerektirmez ve kişi işlemden hemen sonra evine gidebilir. Deneyimli bir uzman tarafından yapıldığında komplikasyon riski düşüktür. İşlem sonrası doktor, hastaya dikkat etmesi gerekenleri ayrıntılı olarak anlatır (bunlara bir sonraki bölümde değineceğiz). Genel anlamda spiral uygulaması hızlı, güvenli ve basit bir işlemdir.
Spiral Kimlere Uygundur?
Spiral, rahmi (uterusu) olan ve sağlık durumu elverişli çoğu kadın için uygun bir doğum kontrol yöntemidir. Doğum yapmış olsun ya da olmasın, adet gören (üreme çağındaki) kadınlar spiral kullanabilir. Özellikle uzun süre gebelik istemeyen, günlük olarak hap alma gibi yöntemleri kullanmakta zorlanan veya daha pratik, bakım gerektirmeyen bir koruma yöntemi arayan kadınlar için idealdir. Spiral, emziren anneler tarafından da güvenle kullanılabilir; çünkü ne bakırlı ne de hormonlu spiral anne sütüne veya bebeğe zarar vermez. Doğum sonrası (vajinal ya da sezaryen) genellikle 6. haftadan itibaren doktor kontrolüyle spiral takılabilir ve lohusalık dönemi sonrasında koruma sağlanabilir. Ayrıca östrojen hormonu kullanması sakıncalı (örneğin bazı migren hastaları, yüksek tansiyonu olanlar veya 35 yaş üstü sigara içenler gibi) kadınlar için de spiral iyi bir alternatiftir, çünkü bakırlı spiral hiç hormon içermez, hormonlu spiral ise sadece lokal düşük doz progesteron hormonu içerir.
Bununla birlikte, her kadın için spiral uygun olmayabilir. Aşağıdaki durumlarda spiral kullanımı önerilmez veya ertelenmesi gerekir:
- Gebelik şüphesi veya gebelik: Hamile olma ihtimali varsa öncelikle gebelik ekarte edilmelidir. Spiral halihazırda gebelik mevcutsa takılmaz.
- Aktif enfeksiyon: Eğer kişi aktif bir pelvik enfeksiyon geçiriyorsa (örneğin klamidya, bel soğukluğu gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklar veya vajinal enfeksiyonlar) enfeksiyon tedavisi bitene kadar spiral takılmaz. Spiral, enfeksiyon varlığında rahim içine yerleştirilirse enfeksiyonun yayılma riskini artırabilir.
- Rahim veya rahim ağzı ile ilgili sorunlar: Rahimde doğuştan biçim bozukluğu olanlar, rahim içinde büyük myomları olanlar veya rahim ağzında darlık, yara gibi problemi olanlarda spiral kullanımı uygun olmayabilir. Ciddi rahim ağzı kanseri veya rahim kanseri tanısı alanlarda da spiral takılması önerilmez.
- Bakır alerjisi: Nadir de olsa bazı kişilerde bakıra karşı alerji olabilir. Bu durumda bakırlı spiral takılmaz; gerekiyorsa hormonlu spiral gibi alternatif düşünülür.
- Sık sık partner değişimi / yüksek enfeksiyon riski: Eş veya partner sayısı yüksek olan, korunmasız cinsel ilişki riski bulunan kişilerde spiral tek başına iyi bir seçenek olmayabilir. Çünkü spiral cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruma sağlamaz. Bu gruptaki kadınlar spiral kullansa bile prezervatif gibi bariyer yöntemlerini ek olarak kullanmalıdır. Aksi halde enfeksiyon kapma riskleri vardır. Özellikle HIV/AIDS, bağışıklık sistemini baskılayan hastalıkları olanlar veya geçmişte pelvik enfeksiyon öyküsü olanlarda seçim dikkatlice yapılmalıdır.
- Diğer durumlar: Sebebi açıklanmayan anormal vajinal kanaması olanlar, ileri derecede rahim ağzı yetmezliği olanlar veya son 3 ay içinde geçirilmiş ciddi pelvik enfeksiyonu olanlar da spiral için uygun aday olmayabilir. Bu gibi durumlarda doktor farklı korunma yöntemleri önerecektir.
Özetle, spiral geniş bir kitle için güvenli ve uygun bir yöntem olmakla birlikte, kişinin bireysel sağlık durumu göz önünde bulundurulmalıdır. Uzman bir doktor muayenesi sonrasında spiral kararının alınması en doğrusudur. Doktor, hastanın durumuna bakarak spiral takılmasında herhangi bir sakınca görmezse gönül rahatlığıyla bu yöntemi kullanabilirsiniz.
Spiral Taktırmadan Önce ve Sonra Dikkat Edilmesi Gerekenler
Spiral taktırmadan önce dikkat edilmesi gerekenler:
- Doğru zamanlama: Spiral genellikle adet döneminde veya hemen bitiminde takılır. Bu hem gebelik olmadığından emin olmak için hem de rahim ağzı biraz daha açık olduğundan işlemi kolaylaştırmak içindir. Ancak şart değil; önemli olan, işlem öncesi hamile olmadığınızın kesinleşmesidir.
- Doktor muayenesi ve testler: Spiral takılmadan önce bir kadın doğum uzmanına muayene olmak şarttır. Muayene sırasında jinekolojik kontrol yapılır, vajinal enfeksiyon belirtileri araştırılır. Gerekirse vajinal enfeksiyon testi veya smear testi uygulanabilir. Eğer önceden belirlenmiş özel bir durumunuz (örneğin kalp kapak hastalığı gibi enfeksiyon riskinde antibiyotik gerektiren durumlar) varsa bunu doktorunuza bildirin.
- Gebelik ve enfeksiyon taraması: İşlem öncesi mutlaka bir gebelik testi yapılmalıdır. Ayrıca risk faktörlerine göre klamidya, bel soğukluğu gibi cinsel yolla bulaşan hastalık testleri istenebilir. Aktif enfeksiyon varsa öncelikle tedavi edilmelidir.
- Kişisel hijyen: İşlem günü normal duş alınabilir. Vajinal duş gibi uygulamalar tavsiye edilmez. İşleme gelirken aşırı dolu mesane veya açlık gerekmez; normal gündelik hazırlıklar yeterlidir.
- Psikolojik hazırlık: Spiral takılması kısa ve genellikle sorunsuz bir işlemdir. Hafif bir kramp hissi dışında ciddi bir acı beklenmez. Ancak endişeli hissediyorsanız, bunu doktorunuzla paylaşın. Gerekirse işlem öncesi basit bir ağrı kesici almanız önerilebilir.
Spiral taktırdıktan sonra dikkat edilmesi gerekenler:
- İstirahat ve aktiviteler: Çoğu kadın spiral takıldıktan hemen sonra normal hayatına dönebilir. Ancak ilk birkaç saat kendinizi dinlemek iyi olabilir. İşlem sonrası hafif kramplar olması normaldir; bu durumda kısa süreli dinlenme ve gerekirse doktorun önereceği ağrı kesici ilaç alınabilir. İlk gün yoğun egzersiz yapmaktan kaçınmak, vücudun adaptasyonu için faydalıdır.
- Vajinal uygulamalardan kaçınma: Spiral takıldıktan sonraki ilk 48 saat boyunca vajinaya hiçbir şey sokmamanız önerilir. Bu süre zarfında tampon kullanmayın, vajinal duş yapmayın ve cinsel ilişkiye girmeyin. Bu önlem, enfeksiyon riskini azaltmak ve rahmin spirale alışmasına zaman tanımak içindir.
- Kanama ve akıntı takibi: İlk günlerde hafif lekelenme veya kanama görülebilir; bu normaldir. Ayrıca vücut spirale alışırken ilk birkaç ay adet dönemlerinizde değişiklikler olabilir (bakırlı spiral takıldıysa adetiniz biraz daha yoğun veya uzun olabilir; hormonlu spiral takıldıysa adetler hafifleyebilir veya düzensiz lekelenmeler olabilir). Ancak şiddetli kanama, kötü kokulu akıntı veya yüksek ateş gelişirse bunlar normal değildir ve derhal doktorunuza başvurmalısınız. Bu belirtiler enfeksiyon veya spiralin yanlış pozisyonuna işaret edebilir.
- Ağrı takibi: Spiral sonrası alt karın bölgesinde hafif kramplar ve bel ağrısı olabilir. Bunlar genellikle birkaç saat içinde veya en geç birkaç günde geçer. Basit ağrı kesiciler bu dönemde kullanılabilir. Ancak çok şiddetli kasık ağrısı devam ederse, spiral kaymış veya uygun konumda olmayabilir; bu durumda doktor kontrolü gerekir.
- Kontrol muayeneleri: Spiral takıldıktan yaklaşık 1 ay sonra bir kontrol muayenesi önerilir. Bu kontrolde doktor, spiralin duruşunu (gerekirse ultrasonla) teyit eder ve iplerin uygun uzunlukta olduğundan emin olur. Sonrasında genellikle yılda bir jinekolojik muayene ile spiral yerinde mi, herhangi bir sorun var mı kontrol edilmelidir. Düzenli kontrollere gitmek, olası sorunları erken tespit etmek açısından önemlidir.
- Spiralin kayması/düşmesi: Nadiren de olsa (özellikle ilk birkaç ay içinde) spiral kendiliğinden kayabilir veya vajinadan dışarı düşebilir. Bu durum özellikle doğum yapmamış kadınlarda veya ilk takılma sonrası yoğun adetle birlikte görülebilen bir komplikasyondur. Spiral düştüğünde genelde fark edilir (iç çamaşırında, pedde fark edilebilir). Eğer spiralinizin düştüğünden şüphelenirseniz veya vajinada spiralin iplerini hiç hissedemezseniz, bu durumda korunmasız ilişkiye girmeyin ve hemen doktorunuza başvurun. Spiral yerinde değilse, gebelikten korunma sağlanamayacağı için ek önlem almak gerekir. Doktorunuz muayenede spiralin olmadığını doğrularsa yeni bir spiral takılabilir.
- Kişisel kontroller: Bazı doktorlar, hastalarına her adet sonrası spiral iplerini kendilerinin de kontrol etmelerini öğretebilir. Vajina içinde parmakla yoklayarak ince iplerin rahim ağzında hissedilip hissedilmediğine bakılabilir. Eğer ipler normalde hissedilirken birden hissedilmez olduysa spiral yukarı kaçmış veya düşmüş olabilir. Ancak bu kontrolleri yapmak herkes için kolay değildir; bu nedenle şart değildir. Düzenli doktor kontrolleri genellikle yeterlidir.
Özetle, spiral taktırdıktan sonra vücudunuzu gözlemlemek ve doktorunuzun önerilerine uymak önemlidir. Herhangi bir olağandışı durumda (ateş, şiddetli ağrı, anormal akıntı, aşırı kanama gibi) zaman kaybetmeden doktorunuza başvurmalısınız. Bunların dışında spiral, günlük hayatınızı etkilemeden, yıllarca koruma sağlayan son derece kullanışlı bir yöntemdir.
Spiral Kullanımının Avantajları ve Dezavantajları
Spiral Kullanımının Avantajları:
- Yüksek Etkinlik: Spiral, doğum kontrol yöntemleri arasında en yüksek etkinlik oranlarından birine sahiptir (~%99). Doğru konumda takılı bir spiral, istenmeyen gebelikleri engellemede son derece güvenilirdir.
- Uzun Vadeli Koruma: Tek bir spiral taktırarak yıllarca koruma sağlanabilir (bakırlı spiralde 5-10 yıl, hormonlu spiralde 3-5 yıl kadar). Sık sık yöntem değiştirmek gerekmez.
- Düşük Bakım İhtiyacı: Spiral takıldıktan sonra kullanıcıdan günlük veya aylık bir takip, hap alma, iğne olma gibi bir çaba gerektirmez. “Taktır ve unut” tarzı bir yöntemdir; yalnızca yıllık kontroller yeterlidir.
- Geri Dönüşlü ve Hızlı Fertilite: Spiral istendiğinde kolayca çıkarılabilir ve çıkarıldığı andan itibaren koruyuculuğu biter. Fertilite (doğurganlık) hemen geri döner; çıkarıldıktan sonraki ilk aylarda hamile kalmak mümkündür.
- Emzirme ile Uyumlu: Spiral, emziren anneler için güvenlidir. Anne sütünü etkilemez, doğumdan sonra lohusalık dönemi bittiğinde güvenle uygulanabilir.
- Hormonsuz Alternatif: Bakırlı spiral hormon içermez, bu sayede vücuda herhangi bir sentetik hormon verilmez. Hormon kullanmak istemeyen veya sağlık nedeniyle hormon kullanamayan kadınlar için iyi bir seçenektir.
- Hormonlu Spiral Ek Faydaları: Hormonlu spiraller, doğum kontrolünün yanı sıra yoğun adet kanaması ve adet sancısı yaşayan kadınlarda bu şikayetlerin azalmasına yardımcı olabilir. Bazı jinekolojik durumların (örneğin endometriozis, rahim iç tabakasının kalınlaşması gibi) tedavisinde de hormonlu RİA’lar önerilebilmektedir.
- Cinsel Hayata Etkisi Yok: Spiral doğru yerleştirildiğinde ne kullanıcı ne de partneri tarafından hissedilmez, cinsel ilişkiyi hissettirerek bölmez. Sürekli koruma sağladığı için ek bir uygulama yapmaya gerek kalmadan spontan cinsel yaşamı mümkün kılar.
- Diğer Yöntemlere Göre Maliyet Etkinliği: İlk takılmada ücreti ödenir ancak yıllarca koruduğu için uzun vadede aylık doğum kontrol hapı maliyetine kıyasla daha ekonomiktir.
- İlaç Etkileşimi Olmaması: Spiral, sistemik bir ilaç olmadığından diğer ilaçlarla bir etkileşimi yoktur. Örneğin antibiyotik kullanımı spiralin etkinliğini azaltmaz (doğum kontrol haplarında görülebilen etkileşim spiralde yoktur).
- Regülasyon Sağlaması: (Hormonlu spiral için) Adet düzensizlikleri, aşırı kanama gibi sorunları olan kadınlarda adetleri daha düzenli ve hafif hale getirme potansiyeli vardır.
Spiral Kullanımının Dezavantajları:
- Başlangıç Maliyeti: Spiralin ilk taktırma maliyeti, diğer yöntemlerin aylık maliyetine göre yüksek görünebilir. Ancak bu maliyet yıllara yayıldığında avantaj haline gelir. Yine de başlangıçta bir doktor muayenesi ve RİA ücreti ödeme durumu vardır.
- Profesyonel Uygulama Gerekliliği: Spiral, kendi kendine uygulanamaz veya çıkarılamaz. Mutlaka bir uzman doktor tarafından takılmalı ve çıkarılmalıdır. Bu da klinik ziyareti gerektirir.
- Adet Değişiklikleri: Bakırlı spiral kullanan kadınların bir kısmında adet dönemleri daha ağrılı, kanamaları daha yoğun ve uzun olabilir. Bu yan etki genellikle ilk birkaç ay belirgin olup zamanla azalabilir, ancak bazı kadınlar için rahatsızlık verici olabilir. Hormonlu spiralde ise tam tersi adet kanaması çok azalabilir veya tamamen kesilebilir; bazı kadınlar adet görmemekten rahatsız olabilir veya düzensiz lekelenmeler yaşayabilir.
- Kramplar ve Rahatsızlık: Spiral takıldığı ilk günlerde kramp şeklinde ağrılar yapabilir. Bazı kadınlar spiralle ilk aylarda alışana dek bel bölgesinde hafif ağrı hissedebilir.
- Düşme veya Yer Değiştirme Riski: Her 100 kadından 1-5’inde spiral ilk yıl içinde yerinden kayabilir veya vajinadan düşebilir. Bu risk özellikle ilk birkaç haftada ve adet dönemlerinde daha yüksektir. Spiral fark edilmeden düşerse gebelik riski ortaya çıkar, bu nedenle dikkatli olmak gerekir.
- Enfeksiyon Riski: Spiral takıldıktan sonraki ilk 20 günde enfeksiyon riski biraz artar. Özellikle takılma esnasında var olan bir enfeksiyonun yukarı taşınmasıyla pelvik enfeksiyon gelişebilir. Bu nedenle işlem öncesi enfeksiyon olmadığından emin olunmalıdır. Ayrıca spiral cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan korumadığı için, bu hastalıklara yakalananlarda spiral varken enfeksiyon rahimde daha ciddi seyredebilir.
- Ektopik Gebelik Riski: Spiral çok etkili olsa da nadiren hamilelik gerçekleşebilir. Spiral kullanırken gebelik oluşursa bunun dış gebelik olma ihtimali, spiral kullanmayan gebelere göre daha yüksektir. Spiral normalde rahim içi gebeliği çok büyük oranda engellediği için, nadir gerçekleşen gebelikler orantısal olarak daha sık tüplerde (dış gebelik) olabilir. Bu ciddi bir durumdur ve acil müdahale gerektirebilir.
- Rahim Perforasyonu (Delinmesi) Riski: Çok nadir görülen bir komplikasyon da, spiral takılırken rahim duvarının delinmesidir. Bu genellikle deneyimsiz uygulayıcılar tarafından veya rahim yapısının zor olduğu durumlarda meydana gelebilen bir durumdur (oranı binde birkaç vakadır). Rahim perforasyonu gerçekleşirse spiral karın boşluğuna kaçabilir ve cerrahi müdahale gerekebilir. Neyse ki bu komplikasyon son derece ender görülür ve ultrason rehberliği ile takıldığında hemen hemen hiç görülmez.
- Uzman Kontrol Gereksinimi: Spiral kullananların yılda en az bir kez doktor kontrolüne gitmesi önerilir. Bu da düzenli olarak sağlık hizmetine erişim gerektirir.
- Psikolojik Bazı Etkenler: Bazı kadınlar rahim içinde yabancı bir cisim olması fikrinden hoşlanmayabilir veya bu durum onları psikolojik olarak rahatsız edebilir. Bu, kişiden kişiye değişen bir faktördür.
Yukarıdaki avantaj ve dezavantajlar dengelendiğinde, spiral birçok kadın için pratik, güvenilir ve uzun vadeli bir çözüm sunar. Ancak her yöntem gibi spiralin de herkese uygun olmayabileceği unutulmamalıdır. Kendi sağlık durumunuza ve önceliklerinize göre doktorunuzla birlikte karar vermeniz en sağlıklısı olacaktır.
Spiral Takıldıktan Sonra Görülen Yan Etkiler ve Olası Komplikasyonlar
Spiral takıldıktan sonra vücudun uyum sağlamasıyla ilgili bazı yan etkiler ortaya çıkabilir. Çoğu yan etki hafif ve geçicidir. Ayrıca nadir de olsa daha ciddi komplikasyonlar oluşabilir. Bunları erken fark etmek için belirtileri bilmek önemlidir:
Yaygın görülen yan etkiler (genellikle ilk aylarda):
- Karın krampları ve ağrı: Spiral takıldıktan hemen sonra ve ilk birkaç gün alt karın bölgesinde adet sancısına benzer kramp ve ağrılar olabilir. Bazı kadınlar bu hafif krampları birkaç hafta aralıklı hissedebilir. Genellikle zamanla azalır. Basit ağrı kesicilerle bu ağrılar kontrol altına alınabilir.
- Lekelenme ve düzensiz kanama: İlk 3-6 ay, özellikle hormonlu spiral takıldıysa, adet dışında lekelenme tarzı ara kanamalar görülebilir. Bu durum vücudun spirale alışma sürecinde normal kabul edilir. Bakırlı spiral kullananlarda adet dönemlerinde kanama miktarı artabilir; buna bağlı olarak adet bitiminde uzamış lekelenmeler olabilir. Bu yan etkiler çoğunlukla birkaç adet döngüsü içinde düzene girer.
- Adet değişimleri: Bakırlı spirallerin yan etkisi olarak adetler daha yoğun gelebilir ve adet süresi uzayabilir. Hormonlu spirallerde ise tam tersi adet kanaması azalabilir veya bazı aylarda hiç gelmeyebilir. Özellikle hormonlu spiral kullanan kadınların bir kısmında ilk aylarda düzensiz kanamalar olsa da 6 ay içinde bu durum genelde düzelir ve hatta çoğu kadında adetler çok az gelir hale gelebilir. Adetin kesilmesi tıbben zararlı olmamakla birlikte, bazı kadınlar için alışması zaman alabilir.
- Vajinal akıntı değişimi: Spiral sonrası vajinal akıntıda hafif artış olabilir. Normal akıntı genellikle kokusuz ve beyazımsıdır. Ancak akıntı kötü kokulu veya yeşil-sarı renkli olursa bu enfeksiyon belirtisi olabilir (doktor kontrolü gerekir).
- Bel ağrısı: Bazı kadınlar spiral sonrası ilk dönemde hafif bel ağrısından şikayet edebilir. Bu, rahimdeki yabancı cisme verilen reaksiyonla ilişkili olabileceği gibi tamamen tesadüfî de olabilir. Genelde kısa sürede geçer ve kronik bir bel ağrısına dönüşmez.
- Yumurtalık kistleri (hormonlu spiral): Hormonlu spiral kullanan kadınların küçük bir kısmında, yumurtalıklarda fonksiyonel kistler gelişebilir. Bu kistler genelde zararsızdır ve belirti vermez, çoğunlukla kendiliğinden kaybolur. Spiral çıkarılmasını gerektirmez, sadece takip edilir.
Olası ciddi komplikasyonlar (seyrek görülür):
- Pelvik enfeksiyon: Spiral takıldıktan sonraki ilk 20 gün içinde enfeksiyon riski biraz artar, çünkü spiral takılması sırasında vajinadaki bakteriler rahim içine taşınabilir. Enfeksiyon gelişirse Pelvik İnflamatuar Hastalık (PID) denilen rahim, tüpler ve yumurtalıkları tutabilen bir tablo ortaya çıkabilir. Belirtileri; karın alt bölgesinde şiddetli ağrı, yüksek ateş, kötü kokulu yoğun vajinal akıntı ve ilişki sırasında ağrı olabilir. Böyle bir durumda acilen doktora başvurulmalı ve uygun antibiyotik tedavisine başlanmalıdır. Zamanında tedavi edilmezse pelvik enfeksiyon kısırlığa yol açabilecek kadar ciddi sonuçlar doğurabilir. Ancak, seçilmiş hastalarda ve steril koşullarda takılan spiral sonrası enfeksiyon ihtimali oldukça düşüktür.
- Spiralin düşmesi veya yer değiştirmesi: Spiral, nadiren rahim içindeki yerinden kısmen kayabilir veya tamamen çıkarak vajinadan düşebilir. Özellikle ilk adet dönemlerinde bu risk biraz daha yüksektir. Spiral kayarsa tam koruma sağlamaz ve rahatsızlık verebilir. Eğer spiral vajinaya doğru inmişse cinsel ilişki sırasında partner ipleri hissedebilir veya kadında batma hissi yaratabilir. Tamamen düşerse koruma ortadan kalkar. Bu nedenle her adet sonrası spiral yerinde mi diye kontrol edilmesi önemlidir (doktor muayenesiyle veya kişinin ipleri kontrol etmesiyle). Spiralin düştüğü fark edilirse yenisi takılana dek başka bir yöntemle korunulmalıdır.
- Rahim perforasyonu (delinmesi): Spiral takılırken çok nadir de olsa rahim duvarının zedelenmesi veya delinmesi meydana gelebilir. Bu komplikasyonun belirtileri, işlem sırasında aniden keskin bir ağrı ve sonrasında devam eden ağrı, kanama olabilir. Eğer spiral rahim duvarını delerse karın boşluğuna ilerleyebilir. Bu durumda laparoskopi gibi cerrahi yöntemlerle spiralin çıkarılması gerekebilir. Bu komplikasyonun görülme ihtimali deneyimli ellerde son derece düşüktür (yaklaşık binde 1’den az). Yine de rahimde şekil bozukluğu olanlarda veya doğum yapmamış kadınlarda biraz daha fazla dikkat edilir.
- Gebelik ve dış gebelik: Spiral varken nadiren de olsa gebelik meydana gelebilir (koruma %100 değildir). Böyle bir durumda ilk yapılması gereken, gebeliğin rahim içinde mi yoksa dışında mı (dış gebelik) olduğunun saptanmasıdır. Spiral takılıyken gebe kalan kadınlarda gebeliğin dış gebelik olma riski, normal popülasyona göre daha yüksek orandadır. Eğer rahim içi gebelik oluştuysa spiral mümkünse çıkarılır (erken dönemde iplerinden çekilerek). Spiral çıkarılamıyorsa gebelik boyunca enfeksiyon riski açısından yakın takip gerekir. Dış gebelik ise acil tıbbi müdahale gerektiren bir durumdur. Karın ağrısı, adet gecikmesi ve vajinal lekelenme gibi belirtilerde dış gebelik ihtimali düşünülmelidir.
- İplerin kaybolması veya kısalması: Bazen spiral ipleri rahim ağzından vajinaya sarkmayabilir (içeri kaçabilir) veya kopabilir. Rutin kontrolde doktor ipleri göremezse ultrasonla spiralin rahim içinde olup olmadığına bakar. Spiral yerinde ama ipler yukarı kaçmışsa, çıkarma zamanı geldiğinde özel aletlerle çıkarılması gerekebilir. İplerin kopması ise nadir bir durumdur; çoğunlukla uygunsuz çekilme girişimlerinden kaynaklanır. Bu nedenle spiral kontrolü ve çıkarılması mutlaka hekim tarafından yapılmalıdır.
Yukarıdaki yan etki ve komplikasyonlar tüm spiral kullanıcılarının küçük bir kısmında görülür. Çoğu kadın spirali hiçbir ciddi sorun yaşamadan yıllarca kullanabilir. Önemli olan, vücudunuzdaki değişimleri fark etmek ve şüpheli bir belirti olduğunda doktorunuza danışmaktır. Spiral kullanan biri olarak yüksek ateş, şiddetli kasık ağrısı, anormal akıntı veya adet gecikmesi gibi durumları ciddiye almalı ve hekime başvurmalısınız. Erken müdahale ile komplikasyonların büyük çoğunluğu başarıyla tedavi edilebilir.
Spiral Ne Zaman ve Nasıl Çıkartılır?
Spiral Ne Zaman Çıkartılmalı? Bir spiral, öngörülen kullanım süresi dolduğunda veya kişi artık spiral ile korunmak istemediğinde çıkarılmalıdır. Bakırlı spiraller genellikle 10 yıla kadar etkilidir (bazı tipleri 5 yıl), hormonlu spiraller ise markaya göre 3-5 yıl koruma sağlar. Bu süreler dolduğunda spiralin etkinliği azalacağı için yenisiyle değiştirilmesi veya farklı bir metoda geçilmesi gerekir. Bunun yanı sıra, eğer spiral kullanıcısı çocuk sahibi olmaya karar verdiyse veya herhangi bir yan etki/sağlık sorunu nedeniyle spirali artık istemiyorsa, süreyi beklemeden spiral her zaman çıkarılabilir. Acil bir durumda (örn. enfeksiyon gelişmesi, rahim içinde pozisyonunun bozulması, aşırı kanama yapması gibi) doktor kararıyla spiral daha erken de çıkarılabilir. Menopoza giren kadınlarda da, son adetinden yaklaşık 1 yıl sonra spiral artık işlevsiz olacağı için çıkarılması önerilir.
Spiral Nasıl Çıkarılır? Spiral çıkartma işlemi, takılması kadar basit bir işlemdir ve yine bir kadın doğum uzmanı tarafından gerçekleştirilir. Adetin herhangi bir gününde çıkarılabilir, ancak bazı hekimler adet döneminde rahim ağzı hafif açıkken çıkarmayı tercih edebilir. İşlem adımları kısaca şöyledir:
- Hasta jinekolojik muayene pozisyonunda hazırlanır. Vajinaya spekulum yerleştirilerek rahim ağzı gözlenir.
- Doktor, steril bir forseps (küçük pense benzeri alet) kullanarak spiralin vajinaya uzanan iplerini nazikçe tutar.
- Tek bir kararlı hareketle spirali iplerinden yavaşça çeker. Spiral kolları esnek olduğu için çekerken yukarı doğru katlanır ve rahim ağzından çıkarken genellikle zorluk yaratmaz.
- Spiral tamamen çıktıktan sonra muayene sonlandırılır.
Spiral çıkarılması genellikle 1 dakikadan kısa sürer ve çoğu kadın bunu bir anlık hafif kramp hissiyle deneyimler. Özel bir anestezi gerektirmez; ağrı genellikle minimaldir. Eğer hasta çok gerginse veya rahim ağzı darsa, doktor lokal anestezi uygulayabilir ancak bu nadiren gerekir.
Dikkat edilmesi gerekenler: Spiral çıkarılmadan önceki hafta içinde (özellikle son 7 gün), eğer hamilelik istenmiyorsa mutlaka prezervatif gibi ek bir yöntemle korunmak gerekir. Çünkü spiral çıkarıldıktan hemen sonra koruma biter ve o hafta içinde yaşanmış korunmasız ilişkilerden dolayı gebelik oluşabilir. (Örneğin, spiralinizi çıkarttırmadan birkaç gün önce korunmasız bir ilişki yaşadıysanız, sperm hala canlı olabilir ve spiral çıkar çıkmaz hamilelik gerçekleşebilir.) Bunu önlemek için, ya spirali adet döneminde çıkarmak ya da öncesindeki 7 gün cinsel perhiz/korunma kuralına uymak önemlidir.
Spiral çıkarıldıktan sonra bazı kadınlar hemen ertesi gün hafif bir lekelenme veya kramp hissedebilir, bu normaldir ve kısa sürede geçer. Vücut hızla normale döner. Spiralin çıkarılmasıyla birlikte doğurganlık hemen geri gelir; bu nedenle gebelik istemiyorsanız çıkarıldığı andan itibaren başka bir korunma yöntemi uygulamanız gerekir. Eğer isterseniz, spiral çıkarılırken aynı seansta yeni bir spiral takılması da mümkündür – doktorunuz eski spirali çıkarıp hemen yenisini yerleştirerek korumayı kesintisiz sürdürebilir.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Soru: Hormonlu spiral kilo aldırır mı?
Cevap: Hormonlu spiralin içerdiği progesteron hormonu sistemik dolaşıma çok düşük düzeyde geçer, bu nedenle kilo üzerinde belirgin bir etkisi yoktur. Yapılan çalışmalarda spiral kullanan kadınların %95’inden fazlasında kilo değişimi olmadığı gözlenmiştir. Çok az sayıda kadında progesterona bağlı hafif su tutulumuna bağlı geçici kilo artışı veya şişkinlik hissi bildirilmiştir. Ancak bu yaygın bir durum değildir ve genelde birkaç aylık adaptasyon sürecinden sonra vücut dengeyi bulur. Spiral doğrudan iştahı artırmaz veya metabolizmayı yavaşlatmaz. Dolayısıyla hormonlu spiral taktıran çoğu kadında kilo alma problemi yaşanmaz. Eğer spiral sonrası kilo aldığınızı düşünüyorsanız, bunu doktorunuzla görüşüp diğer olası nedenleri değerlendirmek faydalı olacaktır.
Soru: Spiral ömrü ne kadardır?
Cevap: Spiral ömrü kullanılan spiralin türüne ve markasına bağlıdır. Bakırlı spiraller genellikle 8-10 yıl kadar koruma sağlar (bazı özel bakırlı modeller 5 yıl etkilidir, ancak yaygın tipleri 10 yıla yakındır). Hormonlu spiraller ise markaya göre 3 ila 5 yıl etkilidir (Türkiye’deki Mirena modeli 5 yıl korur, daha küçük boyutlu başka bir hormonlu RİA 3 yıl korumalıdır). Boncuklu spiral olarak bilinen rahim içine ipliksi bir şekilde tutturulan bir model de 5 yıl koruma sunar. Bu süreler sonunda spiral etkinliğini yitireceği için değiştirilmelidir. Elbette ki, kadın isterse spirali bu süre dolmadan da çıkarttırabilir. Belirtilen yıllar sadece maksimum koruma süreleridir.
Soru: Spiral adeti etkiler mi, adet düzenimde değişiklik olur mu?
Cevap: Evet, spiral adet düzeninde ve kanama miktarında değişiklik yapabilir, bu etki spiralin tipine göre farklı olur. Bakırlı spiral kullanan kadınlar, spiral takıldıktan sonra adetlerinin eskisine göre daha yoğun ve biraz daha uzun sürdüğünü fark edebilirler. Ayrıca adet sancıları bir süre artabilir. Bu etki genelde ilk birkaç adet döngüsünde belirgin olup zamanla hafifleme eğilimindedir. Hormonlu spiral kullananlarda ise genellikle adet kanamaları belirgin şekilde azalır. Hatta bir kısım kullanıcıda 6 ay-1 yıl içinde adet kanaması çok minimal hale gelebilir veya tamamen kesilebilir. Bu durum hormonun rahim iç tabakasını inceltmesinden kaynaklanır ve geçicidir; spiral çıkarıldığında adetler eski düzenine döner. Hormonlu spiral kullanan bazı kadınlar ise ilk aylarda düzensiz lekelenmeler yaşayabilir, bu da zamanla düzelir. Özetle, bakırlı spiral adet miktarını artırma potansiyeline sahipken hormonlu spiral azaltır. Her iki durumda da gözlenen değişiklikler vücudun tepkisine bağlıdır ve genelde sağlığı tehdit eden bir durum değildir. Aşırı veya dayanılmaz bir kanama durumu olursa mutlaka doktora danışılmalıdır.
Soru: Spiral eş tarafından hissedilir mi? Cinsel ilişki sırasında sorun olur mu?
Cevap: Doğru yerleştirilmiş bir spiral normalde ne kullanıcı kadın ne de eşi tarafından hissedilmez. Spiral rahim içinde durduğu için penisle temas etmez. Spiralin vajinaya uzanan ince ipleri vardır, ancak bu ipler genellikle rahim ağzı kanalında yüksekçe durur ve yumuşak bir yapıya sahiptir. Cinsel ilişki sırasında penise değmesi çok nadirdir. Partneriniz spiral ipini hissederse (bazı durumlarda ipler ilk takıldığında sert olabilir), doktorunuza bunu iletin. Doktor muayenede iplerin uzunluğunu kontrol edebilir; gerekirse ipler biraz daha kısaltılabilir. Bu basit işlem sorunu çözer. Çiftlerin büyük çoğunluğu spiral varken cinsel hayatlarına hiçbir farklılık olmadan devam eder. Spiral ne kadın ne erkek açısından haz değişikliğine veya rahatsızlığa yol açmaz. Önemli olan, spiralin yerinde duruyor olması ve iplerin uygun uzunlukta bırakılmış olmasıdır. Eğer ilişki sırasında ağrı veya rahatsızlık hissediyorsanız, bu spiral ile ilgili bir sorun olabileceği için kontrol ettirmenizde fayda vardır.
Soru: Spiral cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı korur mu?
Cevap: Hayır, spiral cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara (CYBE) karşı herhangi bir koruma sağlamaz. Spiral sadece gebelik önleme amaçlı bir araçtır. Prezervatif (kondom) gibi bariyer yöntemler ise spermin yanı sıra mikroorganizmaların geçişini de engellediği için CYBE riskini azaltır. Bu bakımdan spiral ve prezervatif işlev olarak farklıdır. Eğer tek eşli değilseniz veya partnerinizin enfeksiyon durumu belirsizse, spiral kullansanız bile mutlaka kondom gibi ek bir yöntemle kendinizi korumalısınız. Aksi halde klamidya, bel soğukluğu, HIV gibi hastalıklara yakalanma riskiniz değişmez. Hatta spiral varken bir enfeksiyon kaparsanız, enfeksiyonun rahme ve tüplere yayılma ihtimali nedeniyle durum daha karmaşık hale gelebilir. Özetle, spiral + kondom birlikte kullanıldığında hem gebelikten hem de CYBE’lerden korunma sağlanmış olur. Spiral tek başına sadece gebeliği önler; cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruma amacıyla korunmalı cinsel ilişki prensiplerine uyulması gerekir.